🐖 Must May Might Can T Konu Anlatımı
Could may and might - English Grammar Today - yazılı ve sözlü İngilizce dilbilgisi ve kullanımına dair bir referans - Cambridge Dictionary
Hecan't be in the garden. - Very sure - we think it's impossible - 99% He may / might / could be in his bedroom. We think it's possible - 50% to make guesses about the past, we use the same modals and add the auxiliary verb have. This is followed by the past participle of the main verb : He must have climbed through the window. - Very sure - 99%
Bu yüzden “-mış olmalısın” diye çevrilmemelidir: – I can’t find my keys. (Anahtarlarımı bulamıyorum.) – You must have left them in the office. (İş yerinde unutmuşsundur./İş yerinde unuttun herhâlde.) I feel terrible. Something I ate at the café must have made me sick. (Kendimi kötü hissediyorum. Kafede yediğim bir
Wedon’t use can as a modal of deduction. He might/may be at home now. (NOT He can be at home now) must, can’t We use must when we are sure, or quite sure, that something is true. You must be tired after the long journey. (=I’m sure you are tired) I’m sure I had the keys when I left. They must be in the car. But we use can’t (NOT
İzin isterken May, Could, Might ve Can kipleri kullanılır. Nezaket dereceleri farklıdır. Polite Might May Could Can Less Polite Might, May ve Could daha resmi ve naziktirler. Bu üç kip de şimdiki zaman ya da gelecek zaman anlamı taşırlar. Might en nazik olmasına rağmen en az kullanılanıdır.
Updated on. October 26, 2021 Grammar. Modal verbs show possibility, intent, ability, or necessity. Because they’re a type of auxiliary verb (helper verb), they’re used together with the main verb of the sentence. Common examples include can, should, and must. Modal verbs can be tricky, especially when it comes to using them in a sentence.
Robinlooks tired today. She can’t have slept well last night. (This is the speaker’s best guess as to why Robin looks tired. Of course, other reasons are possible. For instance, she might be ill.) May or might not have + past participle shows that the speaker is 50% or less certain that something didn’t happen. For example:
d1pbgp. İngilizcede “Might” kip belirteci, “may” kip belirteci ile benzer kullanımlara sahiptir. Bu iki belirtecin arasındaki fark, “might” kip belirtecinin gerçekleşme ihtimali daha düşük olan durumlarda kullanılmasıdır. Olasılık belirtme, izin alma/izin verme gibi anlamlar içerir. Ayrıca “may” belirtecine göre daha resmi ve kibar bir kullanıma sahiptir. Doğrudan anlatımda “may” yapısı bulunan cümleler dolaylı anlatımda “might” yapısı ile ifade edilir. Olumlu, olumsuz ve soru kalıplarında kullanılabilen bu kip belirteci ile devrik cümle yapılarında da karşılaşılabilir. Etken Active cümlede özneden sonra, eylemden önce yer alır. Eylem yalın halde bare infinitive kullanılır. Edilgen cümlede ise “be+past participle” yapısıyla kullanılır. Örnek Cümle There might be life on other planets. Örnek Cümle Çeviri Başka gezegenlerde hayat Cümle Might I go to the powder room?Örnek Cümle Çeviri Tuvalete gidebilir miyim? Örnek Cümle a “What are you doing this weekend, Jim?” “Oh, I may go to New Zealand or I may visit my aunt in the nursing home.” Direct Speech/mayÖrnek Cümle Çeviri a “Bu haftasonu ne yapıyorsun, Jim?” “Ah, Yeni Zelanda’ya gidebilirim yada teyzemi huzurevinde ziyaret edebilirim.” Dolaysız Anlatım/may Örnek Cümle b Jim said that he might go to New Zealand or he might visit his aunt in the nursing home. Indirect Speech/ might Örnek Cümle Çeviri b Jim, Yeni Zelanda’ya gidebileceğini yada teyzesini huzurevinde ziyaret edebileceğini söyledi. Dolaylı Anlatım/might Örnek Cümle We didn’t clean the house, we might as well change the bed Cümle Çeviri Evi temizlemedik, bari yatak çarşaflarını değiştirelim. Örnek Cümle Run as he might, he can’t outrun his enemy. Örnek Cümle Çeviri Ne kadar kaçsa da düşmanını geçemez. Örnek Cümle “Why is she smiling in her sleep?” “She might be having a nice dream.” “Might” kip belirtecinin eylemin “progressive” -ing hali ile kullanımı vardır. Örnek Cümle Çeviri “Neden uykusunda gülümsüyor?” “Güzel bir rüya görüyor olabilir.” Örnek Cümle It might be suggested that most European prisons have a higher rate of rehabilitating Cümle Çeviri Çoğu Avrupa hapishanelerinin, mahkumları iyileştirmede daha yüksek orana sahip oldukları öne sürülebilir.
Could, May ve Might’ın Olasılık Durumlarında Kullanımını Öğrenin! Önceki yazımızda sizlerle can, should ve must sözcüklerinin olasılık durumlarında nasıl kullanıldığına bakmıştık. Bu yazımızda da could, may ve might sözcüklerinin aynı durumlarda nasıl kullanıldığını inceleyeceğiz. İngilizce öğrenenlerin en çok sorun yaşadığı sözcüklerden birkaçı olabilir bu üçü. Ayrıca öğrencilerin, could ve might’ın yalnızca geçmiş zamanda kullanıldığını sanması da kafa karıştırıcı olabiliyor. Could ve might sözcükleri aynı zamanda günümüz ve gelecekle ilgili olasılıklarda da kullanılmaktadır. Örneğin, giysi dolabınızın sağlam olmadığını görüyorsunuz ve birisinin üstüne düşerse yaralayacağını ve daha kötüsü sakatlayacağını biliyorsunuz. Bu durumda, The wardrobe looks very precarious. It could injure someone. Dolap çok sakat/tehlikeli duruyor. Birini yaralayabilir/sakatlayabilir. Bunun olup olmayacağını bilmiyoruz; ancak olursa ve olduğunda sonucun iyi olmayacağını biliyoruz. Burada gelecekteki bir olasılıktan söz ediyoruz. Bu tür durumlarda may de kullanılabilir. Could ve may anlamca birbirine yakındır. Hangisini kullanmaya karar vermeye çalışırken eylemi göz önünde bulundurmanız size çok yardımcı olacaktır. O işi yapmak istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Yapması kolay mı, zor mu? Örneğin I may/could see my friend today. Bugün arkadaşımla görüşebilirim/arkadaşıma uğrayabilirim. Arkadaşınızla görüşüp görüşmeyeceğinizi bilmiyorsunuz; ancak yine de bir olasılık var. Eğer bu kişi sevmediğiniz birisi olsaydı ya da dışarı çıkasınız olmasaydı aşağıdaki cümleyi kurabilirdiniz. I might see my friend today. Bugün arkadaşımla görüşebilirim/arkadaşıma uğrayabilirim. Anlayacağınız üzere, might sözcüğü daha az olası durumlar için kullanılıyor. Daha da anlaşılır kılmak için şu örneklere bakalım I might travel to Antarctica someday. Bir gün Antarktika’ya yolculuk yapabilirim. Antarktika’ya gitmek kolay değildir ve herkes de gitme şansını yakalayamıyor. Ancak aşağıdaki örneğe bakacak olursak; We may/could go downtown this weekend. Bu hafta sonu şehir merkezine gidebiliriz. “May/Could” ile bir cümle kurduğunuzda daha olası bir durumla ilgili konuşuyorsunuz. Bir örnek daha Çoğumuz ödev yapmayı sevmeyiz, öyleyse; She might do her homework tonight. “O, bu akşam ödevini yapabilir.” diyebiliriz. We could play some video games this weekend. “Bu hafta sonu video oyunu oynayabiliriz.” Bu cümlede daha yüksek bir olasılık vardır. Pek de gitmek istemediğiniz bir parti düşünün. I might not go to the party. “Partiye gitmeyebilirim.” demeniz daha yerinde olacaktır; çünkü “I may not go to the party.” derseniz karşınızdaki kişi anne babanızdan izin alamadığınızı düşünebilir. Eğer birisi partiye gitmeyi isteyip istemediğinizi soruyorsa ve alaycı, iğneleyici yanıt vermek istiyorsanız “Yeah, I might.” diyebilirsiniz. Hava durumuyla ilgili olasılıklarda da could, may ve might kullanabiliriz. It could/may rain tonight. “Bu akşam yağmur yağabilir.” dediğinizde, daha olası bir durumdan söz ediyorsunuzdur; ancak It might rain at the weekend. “Bu hafta sonu yağmur yağabilir.” dediğinizde daha az olası bir durumdur. İngilizce konuşma odaklı bir dil kursu olan Konuşma Kulübü’nde uluslararası regülasyonlara uygun eğitim müfredatı ile her ders İngilizce konuşursunuz. Konuşma Kulübü'nün İngilizce konuşma odaklı derslerinde yeni bilgiler öğrenirsiniz ve İngilizceyi konuşarak öğrenme imkânı bulursunuz. Günlük hayatınızda da bu bilgileri özgüvenle kullanabilirsiniz kendinizi İngilizce olarak rahatlıkla ifade edebilirsiniz. Ders dışı aktivitelerimizden biri olan Grammar Club etkinliğimize katılabilir, gramerde eksik olduğunuz konuları tamamlayabilirsiniz.
Can, Should ve Must’ın Olasılık Durumlarında Kullanımını Öğrenin! Türkçede kip olarak geçen modal adını verdiğimiz sözcükler, sözcüklere ek anlam kazandırmamıza yardımcı olurlar. Yetenekler, izinler, yasaklar gibi durumlarda kullanabildiğimiz bu sözcükler, bu yazımızda söz edeceğimiz olasılık durumlarında da kullanılırlar. İngilizcede günümüz ve gelecekle ilgili olasılıklardan söz ederken can, should, must, could, may ve might sözcüklerinden yararlanabiliriz. İngilizce öğrenen birçok kişi, hangi durumlarda hangisinin kullanılması gerektiğini karıştırabiliyorlar. Bu yazımızda sizlere bunların nasıl kullanılması gerektiğini açıklamaya çalışacağız. En yaygın kullanılanı “can”dir. İngilizce öğrenen birçok kişi, can’i neredeyse tüm olasılık durumları için kullanmaktadır; ancak bu çok da doğru bir kullanım değildir. Örneğin, “Belki yağmur yağacak/yağabilir” demek istediğinzde “It can rain tomorrow.” dememenizi öneririz. Dilbilgisi olarak baktığınızda hiçbir sıkıntısı yok; ancak kulak tırmalayabiliyor ve iyi bir İngilizce değil. Bunun kullanımını sonrasında vereceğiz. Günlük İngilizcede can’in yaygın olarak duyulmasının nedeni, kimsenin doğru ya da yanlış olup olmadığını umursamamasından ötürüdür. Öyleyse “can” nerede kullanılır? Genel olasılıklarla ilgili konuşurken can uygun bir kullanımdır. Örneğin Learning a language can be difficult. Dil öğrenmek zor olabilir. Bu, çoğumuz için geçerli değil midir? Dil öğrenmek kolay bir süreç değildir ve genel bir olasılık söz konusu, bu yüzden can kullandık. Russia can be very cold in winter. Rusya kışın çok soğuk olabilir. Rusya’nın kışın çok soğuk olabileceği genel bir olasılıktır, herkes bilir. It can be dangerous to ride a bicycle in the city. Şehirde bisiklet sürmek tehlikeli olabilir. Şehirde bisiklet sürerken yaralananlar ve daha kötüsü ölenler var. “can’t”i de es geçmeyelim Olanaksız bir durumdan söz ederken can’t kullanırız. Örneğin John can’t be in the US now because he told me that he was in England. John şu anda ABD’de olamaz çünkü bana İngiltere’de olduğunu söyledi. Diyelim ki ben dün John ile konuştum ve bana İngiltere’de olduğunu söyledi; ancak arkadaşınız Amerika’da olduğunu söylüyor. Bunun olası olmayacağını düşünürsünüz durumu bildiğiniz için. O yüzden can’t dedik. Peki ya “should”? Bunu anlamak biraz daha kolay çünkü mantıksal ve normal bir beklentiden söz ettiğimiz durumlarda kullanırız. Örneklere bakalım The vet has given my cat medicine, so he should feel better soon. Veteriner, kedime ilaç verdi, o yüzden kısa süre içinde daha iyi hisseder. İlacın kediye iyi bir etkisi olacağını hepimiz bekleriz. Bir beklenti söz konusu. Our team is much stronger than theirs, so we should be able to beat them easily next week. Bizim takımımız onlarınkinden daha güçlü, öyleyse onları önümüzdeki hafta kolayca yeneriz. Should kullanmak daha iyidir, çünkü cümleyi kuran kişi mantıksal bir yargıdan doğan bir beklenti içinde. Şimdi de “must”tan söz edelim. Must’ın anlamca güçlü bir sözcük olduğunu biliyorsunuzdur. Güçlü olasılıklarda ve çıkarımlarda kullanabiliriz. İşte örnekler Her shoes are here, so she must be here. Ayakkabıları burada, öyleyse o, burada olmalı. Kimse ayakkabıları olmadan başka bir yerde olmaz normal durumda, bu yüzden o kişinin ayakkabılarını kapının önünde gördüğümüz için %99 olasılıkla burada olduğunu düşünüyoruz. You must be the new accountant. Sen yeni muhasebeci olmalısın. Yeni birisinin işe başladığını duydunuz ve o kişiyi muhasebe bölümünde gördünüz, o zaman o kişinin yeni muhasebeci olduğundan emin olarak bu cümleyi kurabilirsiniz. He mustn’t hear me over all the noise. Bunca gürültünün arasında beni duymuyor olmalı. Gürültülü bir ortamda sizi kimsenin duymasını beklemezsiniz, o zaman bu durumda mustn’t kullandık. İngilizce konuşma odaklı bir dil kursu olan Konuşma Kulübü’nde CEFR kriterlerine uygun eğitim müfredatı ile İngilizceyi ilk dersten itibaren her ders konuşursunuz. Böylece İngilizce konuşurken öğrenmeniz gereken tüm ifadelere hâkim olursunuz. Konuşma Kulübü'nün İngilizce konuşma odaklı derslerinde yeni bilgiler öğrenirsiniz ve İngilizceyi konuşarak öğrenme imkânı bulursunuz. Günlük hayatınızda da bu bilgileri özgüvenle kullanabilirsiniz kendinizi İngilizce olarak rahatlıkla ifade edebilirsiniz. Ders dışı aktivitelerimizden biri olan Grammar Club etkinliğimize katılabilir, gramerde eksik olduğunuz konuları tamamlayabilirsiniz.
“Might Have V3” kip belirteci, “May Have V3” ile aynı anlamda kullanılabilir. Geçmişte gerçekleşmemiş bir ihtimali ifade eder. Ayrıca, beraber kullanıldığı eyleme “yapılabilirdi ama olmadı” anlamını katar. Örnek Cümle 1 How different things might have been if your mother had been alive. Örnek Cümle Çeviri 1 Annen hayatta olsaydı, işler ne kadar da farklı olurdu. Örnek Cümle 2 You might have given a formal complaint after the officer yelled at you. Örnek Cümle Çeviri 2 Memur sana bağırdıktan sonra resmî bir şikayette bulunabilirdin. Örnek Cümle 3 They didn’t answer the call. They might have left home or they might have gone to bed. Örnek Cümle Çeviri 3 Telefonu açmadılar. Evden çıkmış yada uyumuş olabilirler. Örnek Cümle 4 This poem might have been written by Shakespeare. “might/may have been + V3 yapısı ile bu kip belirteci edilgen Passive olarak da ifade edilebilir. Örnek Cümle Çeviri 4 Bu şiir, Shakespeare tarafından yazılmış olabilir.
Kipler kendi başlarına anlamlı kelime değildirler. ?Do ve Have? gibi yardımcı fiil niteliğinde kullanılırlar. İngilizce?de kipler iki grupta incelenebilir. Can, could, may, might, shall, should, will, would, must, ought to, used to, need, dare bu gruptaki başlıcalarıdır. Bunların yanında bazı fiiller vardır ki, bunlar anlamca yukarıdaki kiplerden bazılarına yakındırlar Be able to can Be going to will gibi be able to, be going to, be supposed to, be to, be used to, have to, have got to bu grupta sayılabilir. Yapısı Bütün kipler fiilin yalın biçimi ile Infinitive kullanılır. Subject + Modal + V1 +..... Kipler 3. tekil şahısta değişmezler Ancak 2. Gruptaki fiillerde ?be? ve ?have? kişi ve zaman çekimi alır. Olumsuzları kiplerden hemen sonra ?not? eklenerek yapılır. 2. Gruptaki ifadelerde ?not? , ?be? den hemen sonra ve ?have? den hemen önceki ?do? yardımcısından hemen sonra gelir. Soru şekilleri modal + not başa alınarak yapılır. 2. Gruptaki fiillerde ise be / have not yardımcı fiilleri başa getirilerek soru yapılır. KULLANIM Kipler kullanıldıkları cümlelere göre ifadelere 1-İzin, yasaklama 2-Rica 3-Zorunluluk, yükümlülük 4-Öneri 5-Beklenti 6-Olasılık 7-Yeterlilik Anlamını katarlar. İzin /Yasaklama Permission / Prohibition İzin isterken May, Could, Might ve Can kipleri kullanılır. Nezaket dereceleri farklıdır. Polite might May Could Can Less polite Might, May ve Could daha resmi ve naziktirler. Bu üç kip de şimdiki zaman ya da gelecek zaman anlamı taşırlar. Might en nazik olmasına rağmen en az kullanılanıdır. Can, da çok, birbirini iyi tanıyan, yakın kişiler arasında çok sık olarak kullanılır. Yasaklama hem May ve Can?in olumsuzları ile yapılır, hem de bazı fiiller kullanılarak oluşturulur. Uyarıdan yasaklamaya doğru sıralama şöyledir. Uyarı Shouldn?t Ought not to Had better not Am / is / are not to Can!t May not Yasaklama Bazı fillerde bu görevi yerine getirebilir. Not allowed to Permitted to Forbidden to Rica Request Ricada bulunurken Will, Would, Could ve Can kipleri kullanılır. Polite Could Would Will Can Less polite Will kipi, Would ve Could ile aynı anlamı verir, ama Would ve Could kadar nazik değildir. Can kipi de aynı işleve sahiptir ancak daha çok konuşma dilinde kullanıldığından diğerlerinden daha kaba bir ifade olarak kabul edilir. ?Would you mind...?? kalıbı, izin istemek veya ricada bulunmak için kullanılır. Kullanımdaki değişikliğe göre anlamında da farklılaşma olur. Would you mind + if + I + simple Past İzin Would you mind + gerund Rica Rica farklı şekillerde de ifade edilebilir. -Do you think I could sit here? -I wonder if you could / might let me go early. Zorunluluk ? Yükümlülük Obligation Bu anlamları Şimdiki ve gelecek zamanda Must, Have to ve Have got to kipleri verir. Must kipi ?Have to? ve ?Have got to? kiplerinden daha yanında gereklilik ve aciliyet anlamlarını da kapsar. Must kipinde zorunluluğun kaynağı konuşmacı iken zorunluluğu konuşmacı kendi hisseder Have to ve Have got to kiplerinde zorunluluğun kaynağı dışındadır başkaları eylemin gerçekleşmesini ister Must?ın past hali yoktur. Onun past?ı ?Had to? dur. ?Must? past olarak sadece dolaylı anlatımda kullanılabilir. Must have zorunluluk değil tahmin bildirir, olasılıkla ilgilidir. Have got to ile Have to aynı anlamdadır. Have got to sadece konuşma dilinde kullanılırken, Have to hem resmi dilde hem de konuşma dilinde kullanılabilir. Geçmişte zorunluluk ise Had to kipi ile yapılır. Zorunluluğun / Yükümlülüğün kalkması ?do not have to? ya da ?need not? kipleriyle yapılır. Must zorunluluk / yükümlülük anlamı katsa da Must not bu halin kalkması durumunda kullanılamaz. Must not yasaklama ?prohibition? anlamı verir. Tavsiye Suggestiın Should, Ought to , Had better tavsiye anlamı verirler. Should daha çok ifadenin konuşmacıya göre ?iyi bir fikir? olduğu durumlarda, ya da konuşmacının karşısındakine tavsiyede bulunduğu zaman kullanılır. Should genellikle belirli / tek bir tavsiyede bulunmak için kullanılır. Ought to ise sorumluluk veya görevlerin hatırlatıldığı durumlarda tercih edilir. Had better kuvvetli bir tavsiye ifadesidir ve cümleye genellikle bir uyarı ya da olabilecek kötü sonuçları hatırlatan bir tehdit anlamı katar. Had better geçmiş zaman şeklinde olsa bile şimdiki ve gelecek zaman anlamı taşır. Günlük dilde daha çok kullanılır ve genellikle you?d better..../ you better şeklinde kısaltılır. Olumsuz halinde ise had better + not şeklinde kullanılır. Should not have + Past participle geçmiş zamanda yapılması / yapılmaması iyi olacakken tersi olmuş ifadeler için geriye dönük bir tavsiyede bulunurken kullanılır. Genelde bu durum hata olarak kabul edilir. Öneri Offer Shall / Should / Could kipleri ile öneri anlamı verilir. Shall genellikle ?I / We? zamirleri ile birlikte soru cümlelerinde kullanılır. Konuşmacı bir öneride bulunur ve karşısındakinin kendisiyle bu fikri / öneriyi paylaşıp paylaşmadığını sorar. Could ise daha çok olasılıklardan birini / birkaçını hatırlatmak, önermek için kullanılır. Could have + past participle ise aynı olay için birden fazla öneri / olasılık olduğu anlamını taşır. Ancak bunlardan hiçbiri gerçekleşmemiştir. Diğer öneri ifadeleri -Let?s go to the park -Would /Wouldn?t you like to have somethink to drink? -What would you like to have? Beklenti Expectation Be supposed to, Be to kipleri ile beklenti ifade edilir. Be supposed to / Be to ifadeleri genellikle programlanmış olayların gerçekleşmesi beklendiğinde kullanılır. Be to daha kuvvetlidir. Be supposed to / Be to, kişilerden yapmaları beklenen işler için de kullanılır. Be to kurallar, yasalar, emirler, ile belirlenen haller / davranışlar için daha uygundur. Olasılık Probability Olasılık yüzdeleri kullanılan kipe göre değişir. Olasılık En düşük Might May Could Can Should Ought to Would Will Must En yüksek Olasılıkların şimdiki zamanda ve olumlu anlamda olasılık yüzde sıralaması şöyle olur. Olumlu %100 olası she is at home %90 olası she must be at home %50 ve daha az olasılık she may / might / could be at home olumsuzluk eki geldiğinde sıralama ve olasılık yüzdeler değişir. Olumsuz %100 olasılık she is not at home %95 emin she cannot / could not be at home %50 ve daha az she may not / might not be at home bu olasılıkların geçmişte olma durumlarında Modal + Have not + Past Participle yapısı kullanılır. Olasılık yüzdeleri yine aynıdırç Olumlu %100 olası she was at home %60 olasılıkla she must / may have been at home %50 ve daha az olasılıkla she might have been at home Olumsuz %100 olası she was not at home %99 olası she cannot / could not have been at home %95 olası she must not have been at home %50 ve daha az olasılıkla she may / might not have beeb at home must ve can?t çıkarım yapmada kullanılırlar. Gelecekteki olayların olasılık durumları ise; Olumlu %100 my parents will come tomorrow %90 my parents should / ought to vome tomorrow %50 ve daha az my parents may / might / could come tomorrow olumsuzluk eki aldıklarında Could not kipi olayın %95 gibi yüksek bir olasılıkla gerçekleşmeyeceği anlamını verir. Olumsuz My parents could not come tomorrow. Yeterlilik Ability Can ?Be able to Can genelde olasılık ve yetenek anlamlarını bir araya getirir. Belli şartlar görüldüğünde bir şeyin gerçekleşme olasılığını ifade eder. Be able to ?Can? ile aynı anlamları taşır. Ancak Can gibi şimdiki zamanda tek başına kullanıldığı pek görülmez ama mümkündür. Daha çok diğer yardımcılarla birlikte kullanılır. Could Önceden yapılabilen / gerçekleşebilen süreklilik gösteren bir durum / davranış artık gerçekleşmiyorsa ?geçmişte var olan yetenek? anlamı veren Could kullanılır. Was / Were able to Ancak tek / belli bir olay / durum söz konusu ise Was / Were able to kullanılır. Could kullanılmaz. Was able to anlamını veren başka ifadelerde kullanılabilir. Olumsuz olduklarında ?Could not? ve ?Wasn?t / Weren?t able to? arasında kullanım farkı yoktur. Used to Geçmişte olan ancak şu anda devam etmeyen alışkanlıklar ya da durumlar için kullanılır. Be used to / be accustomed to bir şeye alışık olmak anlamına gelir. Konuşma anında o alışkanlığa sahip olduğunu belirtir. Bu yapı çoğunlukla gerund ile kullanılır. İsimle de kullanılabilir. Get used to / get accustomed to bir şeye, bir duruma alışmak anlamına gelir. Aynı şekilde gerund veya isimle kullanılır. Used to?nun olumsuz ve soru halleri de vardır. Would Geçmişte süreklilik gösteren / tekrar eden davranışlar için kullanılır. Bu açıdan Used to ile aynı anlamda kullanılabilir. Ancak durum belirten ifadelerde Would kullanılmaz. Need ? Dare Need ve Dare fiilleri bazen kipler gibi kullanılabilirler. Ancak kip olarak belirli şekillerde görülürler. ?Need? ve ?Dare? sadece olumsuz ve sorularda kullanılırken ?Dare? çok az da olsa olumlularla kullanılır. Ancak genel kullanımda ?Need? e göre kullanımı seyrektir. ?Dare? ve ?Need? bazen anlamca olumsuzluk taşıyan, yapıca olumlu cümlelerde de kullanılabilir. Olumsuzluk anlamı katan diğer zaflar seldom ,rarely, scarcely dir.
must may might can t konu anlatımı