🐉 Sevgi Ile Ilgili Hikayeler Ödev Kısa
RhLxB. Yazar Admin Tarih 2350 Kategori arkadaşlıkla ilgili hikayeler, dostluk Yorum Çok samimi iki dost ve arkadaştılar. Fakat biri çok kurnaz, atılgan ve hareketli, öteki ise çok saf, dürüst ve sessizdi. Kurnaz olan arkadaş bir gün, arkadaşının yanına gitti ve işlerinin bozulduğunu söyledi, kendisinden para istedi. Samimi dostu onu hiç kırmadı, elindeki tüm parayı arkadaşına verdi. Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltti. Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadaşının yanına gitti ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok beğendiğini söyledi ve onu kendisine vermesini istedi. Arkadaşı çok şaşırdı, önce ne diyeceğini bilemedi... Fakat aralarında o denli güçlü bir sevgi vardı ki, arkadaşına “Hayır” diyemedi, nişanlısını ona verdi. Zaman içinde saf olanın işleri bozuldu. Aklına, arkadaşı geldi. “Ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım” dedi ve umutla arkadaşının iş yerine gitti, kendisine çalışması için bir iş vermesini istedi. Arkadaşı ona iş vermedi. Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döndü ama yine de arkadaşına kızmadı. Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaştı; fakir olduğu için ilaç alamadığını söyledi. Bizimki yaşlı adamcağıza acıdı, istediği ilaçları aldı ve getirdi, kendisine verdi. Kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü adam aslında çok zengindi ve tüm mirasını ona bırakmıştı. Saf adam artık zengindi. Biraz da sevdiği dostuna olan kırgınlığıyla onun iş yerinin karşısında bir ev aldı ve oraya yerleşti. Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çaldı. Yaşlı kadın çok aç olduğunu, kendisine biraz yemek vermesini istedi. Bizim saf hiç düşünmeden kadını içeri aldı, karnını doyurdu, kimsesi olmadığını öğrendikten sonra da ona, kendisinin de yanlız olduğunu söyledi ve birlikte yaşamayı önerdi.“Evin bir büyüğü olarak yaşarsın burada” dedi. “Ev işlerini ve yemekleri yaparsın, evi yönetirsin.”Yaşlı kadın hiç düşünmeden kabul etti bu öneriyi. Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, kendine uygun bir kız bulup, evlenmesini söyledi. Bizimki böyle bir kızı nasıl bulacağını, kimseyi tanımadığı kadın ona uygun bir kız tanıdığını ve kendisine tanıştırabileceğini söyledi. Saf adam, kendisine tanıştırılan kızı çok beğendi ve onla evlenmeye karar olmasına karşın, çok samimi dostunu yine de unutmamıştı. Biraz da geldiği konumu göstermek istiyordu. Ona da düğün davetiyesi gününde saf adam, salonunda konuklarına bir konuşma yapmak istedi ve mikrofonu eline aldı, başından geçenleri anlatmaya başladı.“Bir zamanlar kendisini çok sevdiğim bir dostum vardı” dedi. “Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi. Ben de elimdeki tüm paramı kendisine verdim. O dostum bir süre sonra benden, evlenmek üzere olduğum nişanlımı istedi. Onu çok beğendiğini söyledi ve benden onu kendisine bırakmamı rica etti. Çok üzüldüm ama, yine de bıraktım nişanlımı kendisine. Çünkü biz gerçek dosttuk ve ben onun üzülmesini istememiştim. İşlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kendisinden iş istedim. Fakat o bana iş vermedi. Çok üzüldüm, ama yine de kızmadım ona. Çünkü biz gerçek dosttuk.”Kendisini bu öyküde “kurnaz arkadaş” olarak tanıttığımız arkadaşı, saf arkadaşının bu konuşmasına daha fazla dayanamadı ve ona doğru yürüdü, elinden mikrofonu aldı, bu kez kendi konuşmaya başladı “Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı” dedi o da. “İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, o tüm parasını bana verdi. Sonra ondan, nişanlısını istedim. Üzülerek nişanlısını da verdi bana. Ondan nişanlısını istememin nedeni, o kadını benim çok beğenmiş olmam değildi. O kadının arkadaşıma layık olmadığını bildiğim için istedim onu ondan. Çünkü o kadın, sözcüğün tam anlamıyla bir erkek avcısı’ydı. Saf erkekleri tuzağına düşürür, onların sahip oldukları hemen herşeyi alırdı ellerinden. Dostum çok saf olduğu için kendisini o kadından kesinlikle kurtarmam gerektiğine inandım. Ve onu dostumdan, ancak bu yöntemle uzaklaştırabildim.“Dostum, işleri bozulduğunda gelip benden iş istedi. Ona iş vermedim çünkü, böylesi yakın bir dostumu kendi emrimde çalıştıramazdım. Ona iş vermememin tek nedeni budur. “Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam ise, benim babamdı. Babam ölmek üzereydi. Onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona bırakmasını istedim babamdan. Evine gelen dilenci kadın ise, benim annemdi. Ona bir evladı gibi bakıp, iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim annemi kendisine. Şu anda evlenmekte olduğu kişi de benim kız kardeşimdir. Onu en yakın dostumla evlenmesi için ben ikna ettim. “Değerli konuklar, işte biz böyle dostuz. Tümünüz sevgiyle ve dostlukla kalın ve... Dostum’ diyebildiğiniz kişinin değerini, yaşamınız süresince bir an bile aklınızdan çıkarmayın.”
Şifa Verme Yeteneği [Lütuf Anları kitabından – Neal Donald Walsh] Bill Tucker 1990 Şubat’ının soğuk bir gününde annem Milwauke’deki St. Mary’s Hastanesinden beni telefonla aradı. “Senin hemen atlayıp buraya, hastaneye gelmen gerek!” dedi yalvarırcasına. “Hayrola, ne oldu?” diye sordum. “baban kendisini kötü hissediyordu, ben de aldım onu acile getirdim” diye ağladı “ve sen buraya gelmeden benimle konuşmayı reddediyorlar!” […] LÜTUF ANLARI – Dünyada Mekan Tanri Beklenmedik Anlarda Yasamimiza Dokundugunda [Acinin nasil sevince, sevgisizligin nasil sevgiye dönüstügüne dair “mucizevi” gerçek yasam öyküleri] Neale Donald Walsh Dharma Yayinlari Dünyada Mekan Bill Tucker, o inanç dersini bundan otuz yil önce aldi ve o dersi hiç unutamadi. Ne zaman olanaksiz diye bir seyin olmadigi sözü aklina gelse hemen aldigi dersi animsayiveriyordu. Her seyin […] MEKTUP Ameliyat odasından çıkan doktoru görünce ayağa fırladı “Küçük oğlum nasıl? İyileşecek mi? Onu ne zaman görebilirim?” Doktor, “Üzgünüm. Elimizden geleni yaptık, ama oğlun başaramadı” Sally, “Neden küçük çocuklar kanser olurlar? Artık Tanrı önemsemiyor mu? Oğlumun sana ihtiyacı varken neredeydin Tanrım?” Doktor, “Oğlunla bir süre yalnız kalmak ister misin? Oğlun üniversiteye aktarılmadan önce, hemşirelerden biri birkaç […] ROBBY Arkadaşlarımın teşvik etmesi ile bu hikayeyi yazıyorum. Adım Mildred Hondorf. Eski bir ilkokul müzik öğretmeniyim. Gelirimi her zaman piyano dersleri vererek kazandım, bunu 30 yıldır yapıyorum. Yıllardır çocukların bir çok seviyede müzikal yetenekleri olduğunu gördüm. Hiçbir dahi çocuk eğitmedim ama bazı yetenekli öğrencilerim oldu. Ama müzikal olarak zorlayıcı öğrencilerim de oldu. Bunlardan biri Robby idi. […] SEVGİNİN MUCİZESİ Mirzakarim Norbekov Bir gün gazetede çalisan bir arkadasim telefon etti ve, “Hadi denize gidelim. Zamanin var mi?” diye sordu. “Var” dedim. “Bir grup psikolog gidiyor, gazeteci olarak onlara katilacagim. Istersen seni de listeye dahil edeyim, nasilsa psikologsun. Düsünebiliyor musun ? Devletin parasiyla Kirim’da otuz bes gün. Deniz, sarap, kebaplar, tatil terapisi…” Kabul ettim. Beles kimin […] TANRI’NIN MÜKEMMELLİĞİ … New York, Brooklyn’ de özürlü çocukların devam ettiği Chush adında bir okul vardır. Bazı çocuklar tüm okul hayatını Chush’ta geçirirken, bazıları da belli bir süre sonra normal okullara geçiş yapabilmektedirler. Okula gelir sağlanması için düzenlenen bir gecede, çocuğu Chush’ a devam etmekte olan bir baba, davete katılan insanların asla unutmayacakları bir konuşma yapar. Adam konuşmasının […] İKİ TENORUN GERÇEK HİKAYESİ Bu, belki bir kaç insanin işittiği bir hikayedir… Birlikte şarkı söyleyerek dünyayı heyecanlandıran üç tenordan – Luciano Pavarotti, Placido Domingo and José Carreras – ikisi hakkındadır. İspanya’ya hiç gitmemiş olanlar bile Katalanlar ile Madritliler arasındaki rekabeti bilir, çünkü Katalanlar İspanya’ya hükmeden Madrid’den bağımsızlıklarını almak için mücadele ediyorlar. Placido Domingo Madritlidir ve Jose Carreras Katalandır. Politik […] VALENTİN Birinci sınıftaki diğer arkadaşları arasında pek popüler olmayan, utangaç bir çocuk, Sevgililer Günü’nün yaklaştığı bir akşam annesinin yanına gidip, sınıf arkadaşlarına bir kart hazırlayabilmesi için, isimlerini bir kağıda yazmasını rica eder. Çocuk, arkadaşlarının adını tek tek anımsayıp annesine söylerken, annesi de bu isimleri kağıda dökmeye başlar. Bu arada arkadaşlarından herhangi birinin adını unuturum endişesini taşımaktadır […] YAŞAMDA BİR DERS Jack’in yaşlı adamı yan kapıda görmesinden beri hayli zaman geçmişti. Kolej, kızlar, kariyer ve hayatın kendisi diğer şeyleri aksatmıştı. Gerçekte, Jack hayallerinin peşinde ülkeyi dolaşmıştı. Orada, meşgul yaşamının aceleciliğinde, Jack’in geçmişi düşünecek fazla zamanı yoktu ve karısı ve oğlu ile geçirecek fazla zamanı yoktu. Geleceği üzerine çalışıyordu ve hiçbir şey onu durduramazdı. Telefonda annesi ona […] YARIŞI KAZANMAK ÜZERİNE Birkaç yıl önce, Seattle Özel Olimpiyatlarında, hepsi fiziksel ve zihinsel engelli olan dokuz yarışmacı, 100 metre yarışı için başlama çizgisinde toplanmışlardı. Silah sesi ile birlikte, hepsi yarışa başladı, ani ve hızlı bir hamle ile değil, ama yarışı koşup bitirmek ve kazanmak isteği ile. Asfalt üzerinde tökezleyip düşerek birkaç takla atan küçük bir oğlan dışında ; […] Yağmurda Yürümek Bu güzel, kumral saçlı, çilli – yüzlü masumiyetin imajı olan küçük kız altı yaşlarında olmalıydı. Annesi roman sahnelerindeki biri gibi görünüyordu. Kumral saçları kulak hizasındaydı ve biraz kıvırcıktı. Normal bir anne gibi görünüyordu. Dışarıda yağmur yağıyordu. Öyle yağıyordu ki su oluklarının üzerinden fışkırıyordu; oluk ağzına akmak için zamanı yokmuş gibi toprağa çarpmak için bir acele […] TAŞ Yaşlandıkça, genç kızı giderek daha çok asileşiyordu. Bir gece polis, içkili araba kullandığı için kızını tutukladı. Anne onu almak için karakola gitmek zorunda kaldı. Ertesi öğleye kadar hiç konuşmadılar. Anne, kızına ambalajlı küçük bir kutudaki hediyeyi vererek gerilimi düşürdü. Kız kutuyu açınca içinde küçük bir taş buldu. Gözlerini kaldırıp sordu, “Anne, bu ne için ?” […] Tanrı’dan Bir Armağan Daha fazla okuyorum ve daha az toz aliyorum. Avluda oturuyorum ve bahçedeki yabani otlara sinirlenmeden manzaraya hayran oluyorum. Ailem ve arkadaslarim ile daha fazla zaman harciyorum ve daha az çalisiyorum. Her mümkün oldugunda, hayat, katlanmak için degil, tat almak için bir deneyimler modeli olmali. Simdi bu anlari farketmeye çalisiyorum ve onlari seviyorum. Herhangi bir sey […] Sevginin Gücü Otobüs yolcuları elinde beyaz bir baston tasiyan genç ve güzel kadinin otobüse binisini içten gelen bir sempati ile izlediler. Basamaklari geçti, bos oldugu söylenen koltugu el yordamiyla buldu, oturdu, çantasini kucagina aldi. Bastonunu koltuga yasladi. 34 yasindaki Susan, bir yildir görmüyordu. Bir yanlis teshis sonucu görmez olmus, birden karanlik bir dünyanin içine düsmüstü. Öfke, kizginlik […] Şarkı Söylemeye Devam Et İnanılmaz ama gerçek bir hikaye Her iyi anne gibi Karen de bir bebeğin yolda olduğunu öğrenince, üç yaşındaki oğlu Michael’i yeni bir kardeş için hazırlamaya başlamıştı. Bebeğin kız olacağı anlaşıldı ve Michael annesinin karnındaki kız kardeşine her gün, her akşam şarkı söylemeye başladı. Onunla tanışmadan önce aralarında bir sevgi bağı oluşmaya başlamıştı. Hamilelik normal bir […]
Aile ile ilgili kompozisyon örnekleri sunduğumuz yazımıza hoş geldiniz. Bu sayfamızda ailenin önemini ve aile sevgisi konusunu ele alan güzel metinler hazırladık. Ailenin önemi ile ilgili kompozisyonları kısa ve uzun versiyonları ile hazırladık ki hem ilkokul hem ortaokul hem de lise öğrencilerine ödev konusunda yardımcı olabilsin. Aile sevgisi ile ilgili yazıların her birine güzel bir başlık belirledik, yine her bir kompozisyonu giriş gelişme sonuç bölümlerine uygun şekilde yazdık. Şimdi dilerseniz ailenin önemi ile ilgili kompozisyon örneklerine geçelim. Aile AİLENİN ÖNEMİ Aile, eş ve çocukların oluşturduğu en küçük kurumdur. Sadece anne, baba ve bunlardan doğan çocukların oluşturduğu aile birimine ’çekirdek aile’’ adı verilirken; dede, anneanne veya babaannenin de dahil olduğu aile birimine ise ’geniş aile’’ adı verilir. Ailemizi oluşturan bireyler, hayatımız boyunca bize en yakın olan, bize en çok destek sunan ve bizi her halimizle kabul edip seven kişilerdir. Özellikle annelerimiz, bizim için her türlü fedakarlıkta bulunur, bıkıp usanmadan bizi yetiştirir, deyim yerindeyse bizim için saçlarını süpürge eder. Babalarımız da aynı şekilde her zaman daha iyi bir hayat sürmemiz için çalışıp çırpınırlar. Kardeşlerimiz ise bizi koruyup kollayan, bizim iyiliğimiz için birçok fedakarlıkta bulunan kişilerdir. Bu yönüyle baktığımızda aile çok önemlidir. Bizi her zaman destekleyecek ve bizi koşulsuz sevecek kişi ailemizdir. Bizler de ailemizi her zaman sevmeli, zor zamanlarında onların yanında olmalıyız. Arkadaşlarımız gün gelir giderler, bizi unuturlar. Ama ailemiz hayatımız boyunca yanımızda olacaktır. Bu yüzden onların değerini iyi bilelim. -SON- CANIM AİLEM Canım ailem, sizi çok seviyorum. Siz benim her şeyimsiniz. Beni dünyaya getiren, besleyen, iyi bir çocuk olarak yetiştiren sizlersiniz. Biliyorum, hepiniz beni çok seviyorsunuz. Ben de sizi gerçekten çok seviyorum. Siz olmasaydınız bu hayat çok anlamsız olurdu. Sizin sayenizde mutluyum, sizin sayenizde yaşamaktan zevk alıyorum. Sevgili ailem, biz et ile tırnak gibiyiz. Birbirimizden asla kopamayız. Büyüyüp yetişkin bir insan olsam da sizi hep seveceğim ve sizler için elimden geleni yapacağım. Siz bana az emek vermediniz. Bütün hayatınızı bana göre düzenlediniz. Henüz yürüyemeyen, konuşamayan bir bebekken bile tüm bakımlarımı siz üstlendiniz. Acıktığımda yemek verdiniz, susadığımda su verdiniz, hastalandığımda saatlerce başımda beklediniz. Ağladığımızda bir an olsun of demediniz. Beni her zaman sevdiniz ve bana gülümsediniz. Anneciğim, bana az emek vermedin. Dokuz ay karnında, ben yürüyene kadar kucağında taşıdın. Ama bunu hep mutlulukla yaptın. Her dakika beni düşündün ve beni mutlu etmek için bir şeyler yaptın. Babacığım, sen de beni çok sevdin. Bana güzel bir gelecek sunmak için çok çalıştın. Beni okutmak için bana her türlü imkanı sağladın. Seni de çok seviyorum. Kardeşlerim, siz de benim için çok önemlisiniz. En güzel zamanlarım sizinle geçti. Beni mutlu etmek için benimle oynadınız. Beraber güzel vakitler geçirdik. Her ne olursa olsun sizi sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. Her zaman sizin en büyük destekçiniz olacağım. Zor zamanlarınızda yanınızda olacağım. Çünkü sizi gerçekten çok seviyorum. Hepiniz benim için çok ama çok önemlisiniz. -SON- AİLE SEVGİSİ Doğduğumuz günden bu yana bize bakan, bizi yetiştiren, bizim için birçok fedakarlıkta bulunanlar ailemizdir. Ailemiz bizi her zaman kendisinden bile daha fazla düşünür. Bizim daha iyi bir yaşam sürmemiz için çabalayıp dururlar. Aile, Türk toplumu için çok önemlidir. Aile, bizim için herkesten daha önemlidir; çünkü bizi gerçek anlamda koşulsuz seven, hatalarımızı örten, her konuda bize destek veren onlardır. Biz de her zaman ailemizin yanında olmalı, onların zor durumlarında onlara yardımcı olmalıyız. Evlenip kendi yuvamızdan kopsak bile onlardan kopmamalı onları sürekli ziyaret etmeli ve evlerimize davet etmeliyiz. Öğrenci ise biz de onlara karşı sorumluluklarımızı bilmeliyiz. Örneğin ev işlerinde ailemize yardım etmeli ve dersimizi düzenli olarak çalışmalıyız. Çünkü bizim her başarımız ailemizi de mutlu edecektir. Bir anne babanın çocukları için istediği tek şey onların mutlu olmalarıdır. Bütün hayatlarını bunu sağlamak için geçirirler. Bizler de onların kıymetini bilmeli, onları daha fazla mutlu etmek için çabalamalıyız. -SON- AİLE Aile, toplumu oluşturan en küçük birimdir. Toplumun varlığı, bir anlamda ailelerin varlığına bağlıdır. Aile kurmaktaki ana amaç, birbirini seven iki kişinin hayatlarını birleştirerek birbirine destek olması ve hayatın getireceği zorluklara birlikte göğüs germektir. Aynı zamanda çocuk sahibi olarak insan yaşamını devam ettirmektir. Bu yönüyle baktığımızda aile kurumu olmasaydı, insan nüfusu da belki artmayacak ve insanlar yeryüzünden silinip gidecekti. Aile kurmaktaki temel amaç insanların aynı çatı altında yaşayarak birbirine destek olmaktır. Amaç bu ise aileyi oluşturan eşler her zaman birbirini sevmeli birbirine saygı duymalı ve destek olmalıdır. Şayet eşlerden sadece birisi çalışıyorsa diğeri ev işlerini üstlenmeli, çocukların genel bakımları ile ilgilenmelidir. Ancak hem anne hem de baba çalışıyorsa iş paylaşımı yapılmalı ve her iki taraf da aynı derece yorulmalıdır. İşlerin sadece bir taraf yüklendiği ailelerde bir süreden sonra bıkkınlıklar başlar. Bu da gergin bir ortama, kavgalara hatta belki de boşanmalara sebep verir. Eşler her zaman merhamet sahibi olmalıdır. Gerekirse kendisini eşinin yerine koyup onun neler hissettiğini bilmelidir. Her ne kadar ’Yuvayı kuran dişi kuştur.’’ deseler de bu yuvayı ayakta tutmak kadının olduğu kadar erkeğin de görevidir. Erkek, bu görevin bilincinde olarak hareket etmeli, eşinin en iyi destekçisi olmalıdır. Sadece aileyi ilgilendiren konularda araya üçüncü şahıslar koyulmamalı, meseleler eşler arasında halledilmelidir. Çocuklu bir ailede görev ve sorumluluklar daha büyüktür. Evet, her zaman anne babaların çocuk üzerindeki haklardan bahsederler ve çocukların ne yapsa da onların haklarını ödeyemeyeceğini söylerler. Ancak durum tam olarak böyle değildir. Evet, anne babanın çocuklar üzerindeki emekleri büyüktür. Ancak şu şekilde düşündüğümüzde iş değişebilir. Neticede çocuklar doğmayı tercih etmemiştir. O çocukların dünyaya gelmesini anne ve baba tercih etmiştir. Bunu da kendi isteklerini, yani çocuk sahibi olma isteği için yerine getirmişlerdir. O zaman, madem bu dünyaya çocuk getirdin, elbette ki onları en iyi şekilde yetiştirmeye, onları mutlu etmek için çabalamaya, onlara güzel bir yaşam sunmaya mecbursun. Bu yüzden hiçbir anne baba, ’Büyüttük, bu yaşa getirdik işte, daha ne yapalım?’’ düşüncesine kapılmamalı, çocuklarına en güzel hayatı vermek için çabalamalıdır. Elbette ki çocuklar da ailelerinin verdiği bu emekleri görmeli ve onlarda anneleri, babaları, kardeşleri için güzel şeyler yapmalıdır. Unutulmamalıdır ki kişinin en büyük destekçisi aile bireyleri olacaktır. Bir anne baba, doğan çocukları hangi özelliklere sahip olursa olsun onu koşulsuz kabul eder ve içtenlikle sever. Çocuklarda bu durumun farkında olmalı ve ailelerini her haliyle kabul edip sevmelidir. Anne babalar, çocuklarını iyi bir şekilde yetiştirmek zorundadır. Bu, onlara en pahalı oyuncakları almaları gerektiği anlamına gelmez elbette. Ancak onların ahlak gelişimi ile ilgilenmeli ve imkanlar dahilinde eğitilerek onlara hayatın getirdiği zorluklara göğüs gerebilmeyi öğretmelidir. Her zaman balık vermek yerine, balığı tutmayı öğretmelidir. İşte o zaman, gerçek anlamda yetiştirmiş olurlar çocuklarını. Aile kutsal bir kurumdur. Bu kutsallığın farkında olup, bunun gerekliliklerini yerine getirmeliyiz. Unutmamalıyız ki bizi karşılıksız seven kişiler ailemizi oluşturan anne, baba ve kardeşlerimizdir. Biz de onları çok sevmeli, her zaman onların yanında olmalıyız. -SON- Sevgili okurlar, aile sevgisi ile ilgili kompozisyon örneklerini umarım beğenmişsinizdir. Ailenin önemi ile ilgili yazılar yazarak bize gönderebilir veya yorum bölümünde anında paylaşabilirsiniz. Kısa kompozisyonları anında paylaşmak mantıklı olabilir. Ancak uzun yazı varsa bize iletişim bölümünden gönderebilirsiniz. Aile konulu kompozisyon örneklerimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Sevgi İle İlgili Öykü Yazınız . Aynur evin tek kızıydı . Ailesi onu çok seviyor ve onun çok iyi bir evlat olduğunu söylüyordu . Aynur'un ailesinin maddi durumu iyi olmadığı için Aynur her gün okul çıkışı ek bir işe gidiyor ve ailesini geçindirmeye çalışıyordu . Babası eskiden çok kuvvetli , maddi gücü olan bir adamdı . Aynur'un babası genç yaşta bir trafik kazası geçirmiş ve konuşamaz , yürüyemez hale gelmişti . Annesi ise eşine üzüldüğü için amansız bir hastalığa yakalanmıştı . Aynur tek başına hayat ile mücadele ediyor ve ailesini hiç de yük olarak görmüyordu . Çünkü Aynur ailesini koşulsuz seviyor ve eğer onlar sağlıklı olsaydı benim için canlarını bile feda ederdi , çünkü onlar benim canlarım diyordu . Aynur her gün okuluna gidiyor , oradan da işe gidiyordu . Hem okul hem okul çıkışı iş onu biraz yorsa da günler böyle geçiyordu . Gel zaman git zaman Aynur bu zorluklar içinde okulunu birincilikle bitirdi ve üniversite sınavında iyi bir puan aldı . Aynur'un hayali hep iyi bir doktor olmak ve anne ve babasına faydalı , iyi bir evlat olabilmekti . Aynur doktor oldu ve o artık çok iyi bir doktordu . İlk işi çok sevdiği annesini ve babasını iyileştirmekti . Çünkü onları çok ama çok seviyordu . İlk olarak babası için tedavi yöntemleri buldu , kendini geliştirdi ve babasının konuşmasını sağladı ama babası hala yürüyemedi çünkü kaza çok acı olmuştu . Annesi ise artık bu amansız hastalığa daha fazla dayanamıyor ve bir an önce iyileşmek istiyordu . Aynur daha sonra annesinin hastalığına yeni bir tedavi yöntemi buldu ve annesi de iyileşti . Sevginin gücünü, çalışmanın , azmin gücünü hiç kimse durduramazdı . Yeter ki inanalım ve çok sevelim .
Ali arkadaşları tarafından dürüst olarak bilinirdi. Geçenlerde yolda bir cüzdan bulmuş ve sahibini arayıp cüzdanı teslim etmişti. Ali aynı zamanda yalan söylemeyen biriydi. Ucunda sıkıntı çekmek bile olsa yalana başvurmazdı. Bir gün öfkesi ile meşhur Kazım öğretmen tüm sınıfa kızmış ve bir haftalık ödevi bir günde vermişti. Ödevin ertesi güne yetişmesi gerekiyordu. Bazı öğrenciler ödevi yapabildiği kadarıyla yapmayı denediler. Bazısı ödevin üçte birini, bazıları ise ancak dörtte birini yapabilmişti. Nasılsa yetiştiremeyeceğim diye ödevi yapmayanlar da vardı. Ali de bunlardan biriydi. Ali dürüsttü ama pek çalışkan bir öğrenci değildi. Ertesi gün Kazım öğretmen öğrencilerin defterlerine tek tek baktı. Tahmin ettiği gibi sınıfta ödevi tam anlamıyla yapabilen yoktu. Fakat birisi ödevi neredeyse tamamlamıştı. Bu tembelliğin ile tanınan Sevildi. Kazım öğretmen bu durumdan işkillendi. Sevil en basit ödevleri bile yapmayan notları düşük biriydi. Bir gecede bu kadar ödevi nasıl yapmıştı ? Gece sabaha kadar uyumayıp ödevi yapmaya çalıştığını söyleyen Sevil’e Kazım öğretmen inanmadı. Defterini inceleyince son sayfalardaki yazı sitilinin farklı olduğunu gördü. Sevil ödevini annesinin yaptığını itiraf etmek zorunda kaldı. Bir süre sonra sıra Ali’ye geldi. Ali ödevinin tek satırını bile yapmamıştı. Kazım öğretmen bunun nedenini sordu. Ali mazeret aramaya gerek duymadan doğruyu söyledi -Ödevi yetiştiremeyeceğim için hiç başlamadım! Kazım öğretmen önce şaşırdı, daha sonra yüzünde gülümseme belirdi -Ödevini başkasına yaptırmak yerine doğruyu söylemek daha iyidir. Sana bugün eksi vermiyorum, kızmıyorum da. Çünkü fazla ödev verdiğimin farkındayım. Bugün doğruyu söyleyen kimseye eksi vermeyeceğim. Bu yazı 27423 kere okundu.
sevgi ile ilgili hikayeler ödev kısa