🌖 Bir Sen Bir Ben Fizik
Senbir başka #Sinop kokun bir başka Sinop ..! ^Bir sen birde ben Ayancık Boyabat Dikmen Gerze~> 27 Jul 2022
BirFatma Başural eseri olan Bir Sen Bir Ben en cazip fiyat ile idefix'te. Keşfetmek için hemen tıklayınız!
42 Likes, 1 Comments - Parşömen (@parsomenfanzin) on Instagram: “Bir Sen Bir Ben Bir de Lenin | Berrin Yelkenbiçer Yönetmen Tufan Taştan, senaryoyu yazar Barış”
YENİBİR SEN Bu başlık altında yazan tüm yazıları sabırlı bir şekilde okuyacak olan sevgili arkadaşım sen evet ! sana diyorum ! eminim ki bu başlık altında neden bir yazı yazdığımı merak ediyorsun ve acaba " yeni bir ben " mümkün mü ? diyorsun öyle değil mi ? eğer öyleyse başlayalım. İlk öncelikle değerli
Fakat birden bire önünde kocaman bir duvarın kendisine engel olduğunu görmüş. Bu sağlam duvar bir dağmış.Basit bir dağ beni durdurmaya yettiğine göre benim rüzgar olmam neye yarar diye düşünmüş. Bu sefer de dağ oluvermiş birden ve o anda içindeki bir şeyin ona durmadan vurduğunu hissetmiş
BÜLENT ERSOY _ BİR SEN BİR DE BEN izleyin - Kanal Diva (Bülent Ersoy) Dailymotion'da
Formülbasit bir deli buluyorsun uzunca bir süre onunla yaşıyorsun üzüm üzüme baka baka misali sende onun gibi oluyorsun ve evet aranan mutluluk bulunmuştur artık hayat sana güzel. paylaştı.
dALCOLc. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul'da çekilen 'Gençler İçin Gençlerle Beraber' programının 10. bölümünde sağlık alanında çalışan gençler ve tıp öğrencileriyle buluştu. Akşener'in, "Bir fırsatın olsaydı gider miydin" sorusuna sağlık çalışanı, "Ben bu ülkeyi terk etmek istemiyorum. Giderlerse gitsinler denecek olan insanlar, gerçekten biz değiliz. Biz bu söylemleri hak etmiyoruz" Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gençlerle buluşmaya devam ediyor. İstanbul'da çekilen 'Gençler İçin Gençlerle Beraber' programının 10. bölümünde sağlık alanında çalışan ve okuyan gençlerle Parti Genel Başkanı Merak Akşener'in de sosyal medya hesabından "Genç sağlıkçılarımızın maruz kaldıkları haksızlıkları duyurmak, Korkularına, üzüntülerine ve mücadelelerine ortak olmak için; 'Gençler İçin Gençlerle Beraber'in yayında" notu ile paylaştığı videoda Akşener, "Sağlık alanında çalışan genç sağlıkçılar diyeyim. Yeteri kadar taktir edilmediğiniz gibi, çok çirkin bir dille ahkamlar kesiliyor, hükümler veriliyor." dedi."YORGUNUZ, MUTSUZUZ, ÜZÜNTÜLÜYÜZ…" Akşener'in, "Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" diye sorduğu sağlık alanında çalışan ve okuyan gençler şunları söyledi "Yorgunuz, mutsuzuz, üzüntülüyüz…Mesleğimi seviyordum ama hani bu şekilde ayak altına düşmesini açıkçası bizi çok alınan tatminin direkt zaten sıfırlıyor. Şu an içimde gram doktorluk yapma isteği yok.""BUGÜN OLSA BUGÜN GİDEBİLİRİZ" Akşener'in "Bir fırsatın olsaydı gider miydin" sorusuna ise sağlık alanında çalışan ve okuyan gençler şunlar söyledi "Bugün olsa bugün bu ülkeyi terk etmek istemiyorum. Giderlerse gitsinler denecek olan insanlar, gerçekten biz değiliz. Biz bu söylemleri hak anda bir gelecek görüyor musunuz derseniz, yüzden bizde korktuk biraz ama istediğim meslek olduğu için mecburen… Seçtim ama da haklı kafasına silah da gürültüler, hastaların üzerimize yürümesi, şiddet olayları oluyor. Ama bunun yüzde 1'i bence alkışlayan ellerin şu an bizlere vuruyor olmasını, belli başlı noktalarda yerden patladı ve gün geçtikçe daha kötüye gidiyor. Tamamen üst mertebedeki insanların keskin bir şekilde 'Benim sağlıkçıma dokunamazsın'ı söylemelerini dokunamazsan asla tedavi edemezsin. Onlara bu şekilde dokunurken, onların dokunuşları maalesef ki bizleri ki okuduğumuz bölümden daha zor olan bir şey bu bölümle birlikte yaşamak ve bu olanlara rağmen yaşamak.""SİZİN SESİNİZİ DE DUYURMAYA DEVAM EDECEĞİM" Akşener, toplantı sonrası sağlık alanında çalışan ve okuyan gençlere şunları söyledi "Bu tür toplantılar o kadar faydalı ki… Sizin sesinizi duyurmaya da devam edeceğim. Çok teşekkür ederim." Meral Akşener İYİ Parti İstanbul Güncel Haberler
Okuduğunuz yazı tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir. bir omzu göklerdebir omzu sürünür yerlerdedağları tanrı yarattı ben tepelerieğreti durur da yine düşmez kepidilinde argo jargon mürekkebiher akşam bir kıraathane peyleyipnara atar racon keser küfrederbıçkın ve savruktur kabadayıomzunda abasıne babası kalır milletinne anasıel ayak çekilinceiki bardak tavşan kanı çay kotarır çırakgelip çökerustasının yanına ve şöyle derçayını yudumlarkeniki yigit bilirim ben bu memlekettesadece ve sadecebiri senbiri benpeki çırak çaycı olmayıp dasentesi kaçıkbir şair olsaydışöyle derdi herhaldeustasınaşiirini sunarkeniki şair tanırım ben bu âlemdesadece ve sadece iki şairbiri senbiri bengeri kalanıvesayirNe zaman derin bir uykuya dalsanız, battaniyenin püskülleri burnunuza dokunduğunda uykunuz bir anda kaçar ve makası bulup kesmek gelir içinizden mütecaviz püskülleri ve her ne zaman bir fatura bulsanız evinizin giriş holünde, hemen bir kâğıt kalem bulup hatırladığınız tüm borçlarla birlikte kayda alır ve aylık bütçeye başlarsınız ama bütçe çalışmanız belki de çoğu zaman bir hiciv şiiriyle mevcut eski göz ağrısı şiirimi paylaşmak amacıyla girdiğim bu sitede birbirinden değerli dostlarla tanıştığımda, dostluklar ve şiir tutkusu tek ağrım oldu. Eğer mesleğimiz şoförlük olsaydı ve her akşam bir kahvede toplansaydık, bir yığın hatalı sollamalar ve çarpışmalar yer alırdı anılarımızda. Yine avcı olsaydık dünyada vurulmadık kuş kalmazdı. Tam aksine bizler şiir gönüllüleri olsak bile bu hatalı sollama çarpışma ve desteksiz atışlardan bazen kurtaramıyoruz kendimizi. Maddi veya manevi açıdan rahatsız olduğumda nükteye başvururum. Nükteler hayatın sert koşullarını yumuşatır ve yaşamı çekilir hale getirir. Söz konusu salt şiir çalışması olduğunda ve tema yalnızlık gibi bir hüzünse yermelerden daha çok hüznü tatlandıran bir espriyi tercih ederim. Bu günkü sohbetime çok anlama gelebilecek bir hiciv şiirimle başladım. Bu naçizane çalışmamın finalinde yer alan biri sen biri ben iki şair arasına kendimi asla koyamam. Eğer koysaydım bu çılgın bir düşünce olurdu. İnsanı insan yapan ritüel estetik duyguların insanı mükemmelliğe sürüklediğini ama insanın asla mükemmel bir varlık olamadığının bilincindeyim. Tanrı mükemmeldir ve asla şiir yazmaz, resim yapmaz, köşe yazıları yazmaz. Biz insanlar beşeri yanımızın eksikliklerini yazılarla kapatır, kasvetli karanlığımızı boyalarla boyar, bir kabadayı gibi nara atıp her sinirlendiğimizde küfür edemediğimizden veya buna yatkın ruhsal bir yapıya sahip olamadığımızdan mizahı seçeriz. Kaybettiğimiz kadını geri getirecek hiçbir kuvvet yoktur elimizde ve tutar bir hasret şiiri karalarız. Bir yazı okunacak kadar olmalıdır diyor ve küçük bir anımla kapatmak istiyorum sohbetimi. Çünkü sizlerin de söyleyeceği çok şey vardır mutlaka. İnsanlar kendini müzikle de anlatır. Üstelik müziğin dili tek ve evrenseldir. Resmin de öyle haksızlık yılında Belçika Limburg madenlerinde 750-1500 metre yerin altında ve belediye otobüsü büyüklüğündeki kayaların altında ölüm dansı ustası başka bir deyişle, maden ustası olarak çalışırken, hafta sonları kitap okur, şiir yazar bazen de memleketten getirdiğim sazımla bir şeyler tıngırdatmaya çok bir arkadaşla tanışmıştık bir Türk Kafesinde adı Ali’ydi. Muhabbet esnasında bana saz çaldığını söylediğinde çok sevinmiştim. Ben de severim karşılıklı çalarız dedim. Beni arabasına bindirmiş ve soluğu doğru onun evinde kahve içtikten sonra sedef işlemeli bağlamasını kucağıma verdi. Olmaz dedim ona iade ettim ve başladı tanrım dedim içimden, Zülfi livaleni’nin kendisi ile birlikte ekibi de gelse bu saundu çalıyordu. Sazını tekrar bana verdiğinde şöyle dediğimi asla arkadaşım ben sana şaka söylemiştim. Ne anlarım ben sazdan cazdan. Eline sağlık sen gerçekten çok bu defterde sevgili Rifati için bir ud şiiri yazmıştım ve finalinde demiştim ki Celali çalsa Rıfati söyleseBir gün Rıfati bana bestesini gönderdi. Şimdi tüm arkadaşlarıma dinletiyorum. Öyle güzel çalıp söylüyor ki benim ud çalıyorum demem şaka olur onun yanında. Yine iddia ediyorum ki; piyasada ünlü birçok sanatçıyı havada karada dostum bir gün karşılaşırsak sakın udunu elime verme benim yazmam sadece şiir icabıydı. Sen çal ve söyle!Harikasın!Sevgili dostlar sohbetimiz hepiniz içindi. Özel gün şiir üzerine de yeteri kadar daldan dala konduk.
Gizl 5,0 / 2 kişi 1 beğenme 1 yorum 882 okunma bir Sen bir Ben Bir gül solmuş bir sen Bir bülbül susmuş bir ben Bir yaş düştü gözden bir sen Bir kuş uçtu özden bir sen Bir tel ağardı karardım ben Bin yol kapandı yoruldum ben Bir güneş battı bir sen Bir ay doğdu yoksun sen Bir hayal kırıldı bir ben Bir kalem darıldı bir ben Bir selam yok bir sen Bin belam var bini de sen Bir fazlayken ben de bir sen Bin eksikmişim sende bir ben.. aCc c Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. bir Sen bir Ben şiirine yorum yap Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz? Yorumlar Şiir Künye Kayıt Tarihi 000734 Puan Okunma Sayısı 882 Yorum 1 yorum Beğeni 1 kişi Web Zaman Damgası Şiiri Beğenenler
UEFA Avrupa Konferans Ligi'nde Vaduz ile 1-1 berabere kalan Konyaspor'da teknik direktör İlhan Palut, karşılaşmayı değerlendirdi. Genç teknik adam, "Buradan kendimiz için ikinci maça avantaj taşımak istiyorduk. Maç 1-1 bitti ama genel oyun hakimiyeti, denemeler anlamında, girilen pozisyonlar anlamında, rakibe verilmeyen pozisyonlar anlamında daha iyiydik. Bir anlık bir konsantrasyon kaybından bir gol yedik. Ama tekrar toparlanıp, gol arayıp, beraberliği bulduk. Kazanmak istiyorduk, sahaya bakınca da kazanmamız gereken bir maçtı. Ama futbol her sonuca açık. Rakip organizasyon anlamında olmasa da, fizik ve ritim olarak bize karşılık verdi. Hazır bir takım gördüm sahada onlar adına. Konya'da bu oyunu tekrarlamamız gerekiyor. 3. bölgede daha dikkatli olmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Vaduz'un ön alanda presini bekliyorduk" diyen genç teknik adam, "Ama çokça kere bunu çözebildik. Ama presi geçtikten sonra çok erken top kayıpları yaptık. Biraz daha topu çevirebilirdik. Burada biraz bizim aceleciliğimiz oldu. Defansif olarak sıkıntı yaşamadık ama ofansif anlamda bu maçı tekrar izleyip analizini yapmam gerekiyor. Buradaki eksiklerimizi tamamlayıp, bunu skora çevirmeye çalışacağız." diye konuştu. İlhan Palut, son olarak, "Farklı bir skor olabilirdi. Biz skor avantajını alabilseydik, rakibimiz mağlup olmama adına risk alabilirdi. Ama bir tülü golü atamadık, üstüne rakip golü atınca mücadele isteği içerisine girdiler. Ama kötü bir sonuç sayılmaz. Ben bunu telafi edebileceğimizi düşünüyorum." dedi.
Olay, Mevlana Mahallesi 851 Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, iki aile arasında kız alıp verme meselesi sebebiyle kavga çıktı. Kalabalık grupların karıştığı kavga esnasında sokak adeta savaş alanına döndü. Arbedede Alaaddin K. ve eşi Saynur K. silahla vurularak yaralandı. Olayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine adrese sağlık ve çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Ardından sedyeyle ambulanslara alınan yaralılar, tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldı. Kavgaya karışan çok sayıda kişi polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kavga esnasında sokak üzerinde bulunan birçok araca mermi isabet etti. Çevik kuvvet ekipleri bölgede uzun süre nöbet tutarken, olayla ilgili inceleme başlatıldı. Diğer Güncel Haberler için tıklayın
bir sen bir ben fizik