🌛 Bilinçaltı Kontrol Etmek Ister Misiniz

Alt benliğin kontrolsüz bir şekilde kapris ve arzusuna kapılmak, duygusal bedenimizde büyük bir yorgunluğa neden olmaktadır. Evrimsel hedefimiz, duygusal doğamız üzerinde kontrol sahibi olmaktır ; ancak hedefimize ulaşmak ve duygusal doğamız üzerinde hakimiyet ve kontrol elde etmek için yapmamız gereken önemli bir şey var. Bilinçaltını kısaca tarif eder misiniz? Amerika'da bilinçaltı konusunda uzmanlardan biri "Bir gemi düşünün, bütün tayfaları bilinçaltıdır. Her şeyi yapan onlardır. Bilinç de kaptandır. Kaptan emir verir, duygularıyla 'şunu yapma' derse, bilinçaltı ona itaat eder. Çünkü gemiyi kontrol eden esas işi yapan Dil sürtçmesi değil, bilinçaltı olabilir. Meclis Genel Kurulu’nda FETÖ’nün siyasi ayağıyla ilgili konuşma yapan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’a yanıt veren AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Fethullah Gülen’e ‘Sayın’ diye hitap etti. Başkan Vekili AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş’u uyardı. Öteyandan bilinç, bilinçaltından mesajlar alır, ancak onları her zaman anlayamaz. Bilinçaltı zihin içgüdüleri düzenler ve bilinç onları haklı çıkarmaya çalışır. Böylece, insan bilinci onun bilinçaltı tarafından kontrol edilir. Bu durumda, zihin kelimelerle, bilinçaltı zihin duygularla çalışır. Daha huzurlu, bolluk bereket içinde sağlıklı bir hayat yaşamak ister misiniz? Bahara yenilenerek girmek ister misiniz? O zaman 8 nisan ctesi Access bar bilinçaltı temizliği ve yeniden başlangıç semineri tam size göre arayın rezervasyonunuzu yaptırın Rez. Tel Anette 0536 798 68 68 ACCESS BARS Access Bars , Resident Evil 2 Remake’te Ada Wong’u kontrol etmek ister misiniz? Resident Evil 2 Remake, gerçekten de görsel kalitesi ve atmosferiyle “en iyi remake”lerden bir tanesi. İster geleneksel 9–5, ister programınıza veya tercihlerinize daha uygun bir şey olsun, aynı çalışma saatlerini sürdürebilirsiniz. Ne yazık ki, bu her zaman mümkün değildir. 0ML4j. Sadece Freud kullanmamıştır. Sigmund Freud dışında Carl G. Jung, Erich Fromm, Erik Erikson, Jacques Lacan ve hatta Maslow bile bilinçaltı kavramına kuramlarında yer vermişlerdir. Ancak kavramı ortaya atarken F. Nietzsche ve A. Schopenhauer’den esinlenen Freud, bilim tarihinde, davranışlarımızın bizim irademizin dışında yönlendirildiğini ilk ortaya kişidir. Sigmund Freud İki alt parçadan oluşur. Bilinçöncesi ve bilinçötesi bilinçdışı olarak iki alt parçadan meydana gelir. Bilinçöncesi, daha ufak bir kısmını oluşturur, ulaşılabilirdir. Mezun olduğunuz ortaokulun adı neydi, gibi bir soruyla kolayca dışarı çıkarılabilir. Ancak bilinçötesine isteyerek ulaşamayız. En derin katmanında “id” bulunur. İd, ego ve süperego kavramları, bilinç ve bilinçaltı kavramlarından bağımsız değildir. Bilinçdışının en derin katmanında “id” bulunur. İd, haz ilkesiyle çalışır. Ortaya çıkarmak istemediğimiz çocuksu isteklerimiz, cinsel arzularımız orada bulunur. Alışkanlıklarımız da oradadır. Bilinçdışında sadece isteklerimiz değil, aynı zamanda alışkanlıklarımız ve otomatik davranışlarımız da bulunur. Örneğin; bazen eve girersiniz ve anahtarınızı kapının üstünde bıraktığınızı düşünürsünüz ama farkında olmadan anahtarlığa asmışsınızdır. Bu gibi “iyi” veya “kötü” alışkanlıklarımız bilinçdışında bulunur. Her şeyin zıddını barındırır. Bir şey bilincinizde pozitif ise, bilinçaltınızda negatiftir. Örneğin; bilincinizde tembellik varsa, bilinçdışınızda çalışkanlık vardır. Bu, herkesin içinde bir değişme potansiyeli olduğunu gösterir. Negatif bir durumun pozitife döndüğü örnek de, bunun tam tersi de gerçekleşebilir. Değişim gerçekleştikten sonra hala değişme potansiyelimizi sürdürürüz. Rüyalarla iletişim kurar. Rüyalarımızda gördüklerimiz aslında geçmişin bir tekrarı ve bilinçdışımızın bir yansımasıdır. Doğrudan bilgi alamadığımız bilinçdışı, bize semboller yoluyla rüyalarımızda kendini anlatır ve açıklar. Anlaşılmayı bekler. Bu yüzden herkesin rüya yorumu kendine özgüdür. Yine de bazı ortak kültürel ve toplumsal rüya yorumlarından söz etmek mümkün olabilir. Dil sürçmeleri ile açığa çıkar. Bilinçdışı, farkında olduğumuz ya da olmadığımız birçok yolla açığa çıkar. Dil ve kalem sürçmeleri bunun en yaygın örnekleridir. Bununla ilgili en açık örneklerden biri; bir TV programı sırasında sunucunun Everest Dağı’na tırmanan eşcinsel bir sporcuya “sanırım kördünüz, değil mi?”, diyerek bilinçdışında yer eden ve eşcinselliği bir hastalık olarak gördüğü durumunu yansıtmış olmasıdır. Belki kendisi bu durumun farkında bile değildi. Atalarımızdan kalan mirasları da barındırır. Bazen daha önce hiç gitmediğimiz bir yere gitmişiz gibi ya da daha önce yapmadığımız bir şeyi yapmışız gibi hissederiz. Atalarımızın deneyimlerini ve bilgilerini bilinçdışımızda saklamaya ve gelecek nesillere aktarmaya devam ettiğimize dair verilere sahibiz. Genetik aktarım olarak da isimlendirilen bu durum, dejavu dediğimiz bazı deneyimlerimizi de açıklayabilir. Binlerce yıllık geçmişten getirdiğimiz bir başka genetik miras ise, karanlıktan korkmaktır. Travmalarımız orada saklanır. Sadece bizim travmalarımız değil, atalarımızın travmaları da bilinçdışımızda yer alır. Bunlar bazen “tetikleyici uyarıcılar” ile açığa çıkarak kişinin kısa süreli şok yaşamasına neden olabilir. Bunun en güzel örneğini, Agatha Christie’nin Uyuyan Ölüm kitabındaki kadın karakterin 3 yaşındayken şahit olduğu bir cinayetin benzerini tiyatroda izlerken çığlık atıp şok geçirmesi olabilir. Büyük bir kısmına kendi isteğimizle ulaşamayız. Maddeler boyunca zaman zaman bilinçdışının çeşitli şekillerde nasıl dışarı çıkabileceğini gördük. Ama, hani ulaşılamazdı bu bilinçdışı? Burada önemli olan ifade “kendi isteğimizle” veya “bilinçli” olarak bunu yapamıyor oluşumuz. Çünkü, kontrol bizdeyken egodayken bunu yapmamıza izin vermez ve kapıyı kapatır. Lakin her zaman kontrol bizde değildir. Bilinçdışı da böylece ortaya çıkma fırsatı bulur. Örneğin; rüyalarınızda, daldığınız zamanlarda veya trans hipnoz-yarı uykulu yarı uyanık haldeyken ortaya çıkabilir. Dipnot Hipnoz sırasında olmadığınız biri olmazsınız. Bilincinizde ve bilinçdışınızda ne varsa o olursunuz. Kontrolünüzü yitirmezsiniz. Sadece kontrolünüz azalır. Bu içeriği beğendiniz mi? Bunun gibi daha fazla içerik üretebilmemiz için bize Patreon´da destek olun. 🙂 Zihninizin sadece farkında olduğunuz bilincinizden ibaret olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz, aslında büyük kısmı bilinçaltından oluşuyor. Peki bilinçaltınıza yolculuk yapıp ona yeni ve sağlıklı tohumlar ekmek ister misiniz? Bireysel Gelişim Eğitimcisi ve Yazar Nil Gün’ün kas aktivitesi bilimi olarak tanımlanabilecek Kinesiyoloji Bilimi’ni 5 bin yıllık doğu tıbbı ile birleştirerek ortaya çıkardığı Bütünsel Kinesiyoloji PiKi, insanlara kaderlerini yeniden yazma imkanı verebiliyor. Kuantum Dokunuş-Supercharging, reiki, zihin bilimi, holistik beyin, EFT Duygusal Özgürlük Tekniği, hipnoterapi, biyoenerji, kuantum fizik ve moleküler biyoloji alanlarındaki son gelişmelerden yararlanarak yaratılan bu eğitim modelini ve temel eğitimin detaylarını Kuraldışı Eğitim ve Danışmanlık’tan Bütünsel Kinesiyoloji Eğitmeni ve Danışmanı Dilek Kökter’e sorduk. PiKi’nin anlamı nedir? PiKi, sonsuzluğu temsil eden Pi’ ile Uzakdoğu kültüründe yaşam enerjisi anlamına gelen chi Ki sözcüklerinin birleşiminden ortaya çıktı. Açarsak; sonsuz yaşam enerjisi diyebiliriz. PiKi sistemi nasıl işliyor? Nil Gün’ün hazırladığı Bütünsel Kinesiyoloji eğitimleri; temel, orta, ileri ve master olarak bir program dizisinden oluşuyor ve her gün geliştiriliyor. PiKi’nin temel modülünün üç eğitimi var. Seviye 1’de zihinsel, Seviye 2’de duygusal, Seviye 3’te ise bedensel ve ruhsal boyutta denge sağlamak için eğitim veriliyor. PİKi, altenatif bir tedavi yöntemi midir? Hepimiz enerjiden oluşmuş varlıklarız ve enerji akışımızda tıkanma, zayıflama ya da ters akış gibi bozukluklar olduğu zaman bu durum fiziksel boyutumuza da yansıyor. En basitinden her gün trafiğe çıkmak bile enerji dengemizi bozuyor. Burada amaç, kişinin kendi enerji akış dengesini yeniden kurabilmesi... Bu yöntem, bir hastalık tanısı koymak ya da tedavi etme amacı taşımıyor. Bu dengeyi yeniden kurmak, kişiye maksimum enerji ile motive olup günü daha doyumlu ve aktif yaşama imkanı sağlıyor. Enerji akışı sağlıklıysa o zaman bağışıklık sistemi de düzgün çalışıyor. Enerji dengesi nasıl yeniden kuruluyor? Günlük birkaç PiKi egzersiziyle bunu kolayca sağlamak mümkün, ancak daha derin bir denge için bilinçaltına doğru bir yolculuğa çıkmak gerekiyor. Bizler zihnimizin farkında olduğumuz bilincimizden ibaret olduğunu sanıyoruz, oysa ki zihnimizin büyük bir kısmı bilinçaltından oluşuyor. Eğitimin ana amaçlarından bir tanesi de bilinçaltına yolculuk yapmak. Bunu nasıl yapıyoruz? Burada Kas Testi’nden, yani Enerji Testi’nden yararlanıyoruz. Bu Enerji Testi, bedendeki birçok kasla yapılabiliyor ama temel seviye eğitiminde öğrenme ve uygulama kolaylığı açısından biz kol kasını kullanıyoruz. Temel eğitimde katılımcılar önce kendi bedenleri ile iletişim kurmayı öğreniyor. Kaç yaşındaysak o kadar yıldır bu bedenin içindeyiz ama bedenimizi tanımıyoruz, onun dilini bilmiyoruz. Bedenimiz bizimle sürekli konuşuyor. Örneğin havasız bir ortama girince başımız ağrıyor, kötü gıda yiyince mide onu dışarı atıyor. Biz bu belirtileri hep bastırıyoruz. Oysa bedenimiz bize Hayatında bir şeyleri değiştir’ diyor. Kol kası ile yaptığımız Enerji Testi sayesinde bedeni dinleyebiliyor, bilinçaltından bazı yanıtlar alabiliyoruz. Bilinçaltı neden bu kadar önemli? Bilinçaltımızın gizli mesajlarını anlamadığımız sürece kendimizi gerçekten tanıyoruz diyemeyiz. Bilinçaltı kayıtlarımızın her biri birer duygu ile 0-6 yaş arasında ve anne karnında oluşuyor. Bedenimiz öyle müthiş bir bilgisayar ki bütün deneyimlerimiz her hücremize kaydoluyor. Hayatta iradenin yetmediği bazı şeyler vardır; ne kadar uğraşırsanız uğraşın birtakım olaylar bir türlü gerçekleşmez. Bunun iki sebebi var; ya o olay sizin için sırada öncelikli değil ve bilinçli zihninizin göremediği bu gerçeği bedeniniz aslında biliyor, sorulduğunda hayır yanıtını veriyor. Ya da bilinçaltında sizin bilincinizle çatışan bir inanç var ve ikisinin çatışması sonucunda daima bilinçaltı kazanıyor. Örneğin kimimiz bir ailenin olması gereken bir parçası olarak düşünüldüğümüz için, kimimiz bir evliliği kurtarmak, kimimiz emeklilik sigortası, kimimiz tekne kazıntısı, kimimiz ise erkek beklenirken kız olarak doğduk. Yani daha yolun başında değersizlik duygusu ile tanıştık. Oysa hepimiz sadece varlığımız ile değer görmek istiyoruz, yaptıklarımızla değil. Eğer farkında olmadan ben değersizim’ kalıbı ile büyüyorsak o değeri dışsal olaylarda arıyoruz. Belki marka takıntısı geliştiriyoruz ya da o değeri unvanlarda, parada arıyoruz. Herkesin bilinçaltı ve oluşturduğu kayıtlar birbirinden çok farklı oluyor. Negatif inanç kalıbını şöyle tanımlayabiliriz Varsayın ki önünüzde görünmez bir cam duvar var ve o sizin negatif bilinçaltı kalıbınızı temsil ediyor. Bu cam duvar gitmek istediğiniz yolun ortasında duruyor. Kendi çabanızla, iradenizle hedefinize doğru giderken bu cam duvara çarpıp duruyorsunuz. Ama neye çarpt›ğınızı bilmiyorsunuz. Örneğin tam başarıya ulaşacakken kendinizi farkında bile olmadan sabote ediyorsunuz. Bilinçaltı bunu bize neden yapıyor? Bilinçaltımız sanıldığı gibi düşmanımız değil, tam aksine dostumuz. Bilinçaltımızın bu kayıtları oluştururken tek bir amacı var; koşullar ne olursa olsun, ister savaşta olalım, ister zengin, ister fakir, bizi hayatta tutmak… Hepimiz hayatta kalma içgüdüsü ile doğuyoruz. Özellikle 0-6 yaş döneminde anne babamızı modelleyerek hayata hazırlanıyoruz. Ancak hiçbirimiz bilinçli ailelerin çocukları olarak doğmadığımızdan o dönemde oluşan inançlar o gün için işe yaramış olsa da yetişkinlikte bize destek olmak yerine köstek olabiliyor. Örneğin çocukken bana sadece ağladığımda ilgi gösterildiyse o zaman şimdi bir yetişkin olarak ilişkimde ilgi görmek için sıkça sorun yaratan kişi olmayı bilinçsizce seçebiliyorum. Yani ilişkilerimi zaman içerisinde sabote etmeye başlıyorum ve ilişkimin ömrü partnerimin sabrı ile sınırlı oluyor. Enerji Testi ile bilinçaltında ne var ne yok görebiliyoruz. Kişiyi destekleyen olumlu bilinçaltı kayıtlar da var tabii, onların yeni bir formata ihtiyacı yok. Amacımız kişinin kendini sabote ettiği, engellediği negatif kayıtlarını keşfetmesi ve onları olumluya dönüştürmesi. Yani bu çalışmalarda kişi kendi cam duvarını kendisi kaldırıyor. Ardından da hedefe doğru adım atmak gerekiyor, işte burada bilinç ve irade devreye giriyor. Beden ideal kilosunu biliyor PiKi ile ideal kilo yönetiminin de mümkün olduğunu belirten Dilek Kökter, kilo vermek isteyen kişinin önce Temel Modül’ün ilk aşamasını tamamlaması gerektiğini belirtiyor ve ekliyor “Çoğumuz aynaya baktığımızda Karnım şişti, yüzüm kırıştı’ gibi negatif cümleler kuruyoruz. Ona adeta düşmanımızmış gibi davranıyoruz. PiKi ile önce kişinin bedeniyle dost olmasını sağlıyoruz.” Bedenin yak’ ve yağ’ olmak üzere iki mekanizması bulunduğunu belirten Dilek Kökter, kilo sorunu olan insanlarda yağ’ mekanizmasının devrede olduğunu belirterek, bilinçaltına bakıldığında ise güçlü olmak, karşı cinsten korunmak, kendini cazip olmaktan çıkarmak gibi sebeplerle kilo alındığını söylüyor. Bu kalıplar temizlendikten sonra bedende birtakım noktalara dokunularak iştah düzenleyici, duygusal açlığı sağlıklı yollarla giderici egzersizler öğretiliyor. Eğitime katılanlar bu süreçte doymanın çok yemekle değil, doğru yemekle doğru orantılı olduğunu fark ediyor ve egzersizi hayatlarına sokmaya başlıyorlar. PiKi programında hızlı kilo vermek değil, sağlıklı ve kalıcı kilo vermek amaçlanıyor. Beden kayıtlı olan ideal kilosuna ulaştığında artık orada kalmayı tercih ediyor. kaynakYaprak ÇETİNKAYA İnsan beyni ciddi anlamda sınırsızdır. Aslında kişi kendi sınırlarını kendi belirler de denilebilir. Bu yüzden olacaktır ki birçok alanda çalışmalar bu yönde yapılmıştır. Beyni kontrol altına alabilmek ve insanı bir rotaya sokabilmek gerçekten de muazzam bir şey olsa gerek. Çoğumuza göre de bunlar komplo teorisi olarak da adlandırılabilir fakat öyle değil. Subliminal mesajlar, ya da bilinçaltına gönderilen telkinler olarak da adlandırılabilir. Uzun uzun ansiklopedi karşılığını vermek yerine azıcık aktarmak istiyorum. Bilinçaltına belirli karakterlerin üzerine gizlenerek yollanan bir takım mesajlara denir. Karşılaşma anında fark edilmemek üzere tasarlanmıştır. Bunları sıradan insanların direkt olarak keşfedilmesi çok zordur . Fakat otistikler anında yakalayabilirler. Dizilerde veya filmlerde karakterlerin içtiği içecek markaları, kıyafetleri subliminal mesaj örneklerindendir. Bu tekniklerin amaçları, etkisi, kullanım sıklığı ve rekabet gibi konularda ahlaka uygunluğu konuları tartışmalıdır. Marka ve ürünlerin pazarlamasından toplumun ilgi, ihtiyaç ve algısını değiştirmeye kadar birçok konuda kullanılmaktadır. Bu mesajlar insanı amaçlandığı konuya insanların yönelmesine sebep oluyorlar. Şu ana kadar yapılan çalışmalar neticesinde en bilinçli ve defansif kişiler bile bu mesajları ilk bakışta %100 olarak çözememektedir. Bu da toplumlarımızı yönlendirmeli reklamlara karşı savunmasız mesajlar, günümüzde reklamcılık ve propagandaya yönelik çalışmalarda da yine karşımıza çıkmaktadır. Kimi çalışmalar ürünü ya da kişiyi çekici kılmak için gerçekleştirilirken, kimi çalışmalar da kişileri ya da ürünleri ekarte etmek adına karalama kampanyası niteliği taşımaktadır da. Karşılaştıma temalı çalışmalar da söz konusudur, bu yüzden aynı konuda çalışmalar gerçekleştiren ya da ürün sunan firmaların aynı reklamlarda yer alması durumuna rastlayabilirsiniz. Subliminal reklamcılık ve mesajlar, ülkemizde TBMM’den geçen kanun neticesinde kullanımı yasaklanmış olsa da birçok yayında hala bu konu üzerine çalışmalara rastlamak pek mümkün olmuştur. İlk denemesi bir sinema salonunda yapılmış olan subliminal bilinçaltı mesajları sayesinde sinema da mısır ve kola satışı bir günde %15 artmıştır 25. kare yönetimine başvurulmuştur ve bu yöntem de basit bir dille televizyon ekranı 25 eşit kareye bölünmüş bir sistem içermektedir. İzlediğimiz görüntüler aslında bu parçaların toplamından gözlerimize yansımaktadır. Biz bu eşit parçalardan 24 tanesi görür ve kolaylıkla algılarız. 25. kareyi ise sessiz sedasız beynimiz bilinçaltımıza iter, üstelik gözlerimiz bu ayrıntıyı seçemez bile ama yine de bilincimiz algılar ve önemser. Deyimi yerindeyse uslu bir çocuk gibi verilen bu mesajlara beynimiz itaat eder. Gözle görülemeyecek kadar kısa sürede patlayan flaşlar şeklinde mesaj ekranda belirir ve biz anlamadan kaybolur. Subliminal çalışmalar, geçmişte ürünleri pazarlamak adına hayatımıza giriş yapmış olsa da sonrasında bazı örgütlerin gizli mesajlarını barındırmak adına da kullanılmıştır, ya da bazı ürünleri çekici kılmak adına çeşitli cinsel temalı çalışmalar gerçekleştirildiği de olmuştur ki bu konuda da bir çok örneğe rastlamak mümkündür. Belki de bu yüzden olacaktır ki ilk etapta birçok alanda kullanımı adil bulunmuşken bir anda haksız rekabete yol açma ya da ahlaki boyut açısından sınıfta kalmış gibi de kabul edilmiş oldu. Subliminal mesajlar hayatın her anında karşımızda desek abartmış olmayız. Cepte taşınan paralardan çizgi filmlere, kutu içeceklerden çikolatalara ya da restoranlara kadar her yerde her şeyde karşılaşmanız mümkün. Eğitim İçeriği Kollektif BilinçYaralı Kendilik ve DönüşümüGölge Yanın Kabulu ve BütünlüğüAcı ve Yalnızlık Gibi Duyguların DönüştürülmesiBağımlılıkların Farkedilmesi ve Serbest BırakılmasıÖfke Duygusu ve Arınma Arınma MeditasyonlarıAf MeditasyonuAltın Işık/ Arınma Meditasyonuİç Çocukla Bağlantı ve DönüşümMeditasyonuBağımlılığın Bırakılması Meditasyonuİçsel Benliğin Güçlendirilmesiİçsel Gücün Açığa ÇıkarılmasıÜst Benlikle İletişim Sembolik Metaforlar ve İmajinasyon/Hayalgücü Uygulamaları Sınırları Aşmak Özgürleşmek Sağlıklı Benlik OluşturmakEndişe ve Kaygılandırmak Kurtulmak Uygulamalar Eğitim Süresi 14 Saat/2 Gün🖍Genel Katılıma Açık🖍Gedik Üniversitesi Onaylı Sertifika🖍Yüzyüze Eğitim Bursa dışından katılan katılımcılarımız ve isteyen katılımcılarımız derslere canlı online bağlanabileceklerdir.🖍11 yıllık tecrübe ve uzmanlık Etiketler anksiyete, bilinçaltı, bilinçaltı şifası, bilinçaltı temizliği, bilinçaltı terapi, depresyon, endişe, kaygı, kuantum bilinçaltı, MUTLULUK, panikatak, şifa, terapi Hipnotik Teknikler ve Dönüşüm Eğitimi Bilinçaltınızın gizemini çözmek ve kendi mucizelerinizi yaratmaya hazır mısınız? Eğitimimiz genel katılıma açıktır. Dileyen herkes katılabilir. Aynı zamanda uzmanlar için de danışanlarıyla çalışabilecekleri muhteşem teknikleri içermektedir. Eğitim İçeriğiBeyni Anlamak Beynin plastikliği Bilinç ve bilinçaltı kavramları Hipnoz nedir?Hipnoz ne değildir?Trans nedir? İndiksiyon teknikleri Telkin hazırlama ve doğru telkinlerin gücüT ransformasyon Kendi kendine hipnotik trans ve telkin Sarkaç tekniği ve Bilinçaltı işaretler Hipnotik yazma ile bilinçdışı cevaplar Hipnotik uygulamalarla zorlukların üstesinden gelmek Hipnotik uygulamalarla bilinçaltında temizlik ve dönüşüm yaratma 🖍Online ve yüzyüze katılım imkanı 🖍11 yıllık tecrübe🖍Uzman eğitmenlr 🖍Üniversite Onaylı SertifikaTel 2242434314info İlgili linkler

bilinçaltı kontrol etmek ister misiniz