❄️ 40 Katır Mı 40 Satır Mı
Dolayısıyla'kırk katır mı, kırk satır mı' ikisi de değil. Biz seçimlere tek gireceğiz, hiçbir ittifakta yer almayacağız ama son düzlükte duruma bakarız" diye konuştu.
Yani"Kırk katır mı istersin kırk satır mı?" bizim fırıncıların ki bu hesap. İşe fırıncıların tarafından bakınca pek de haksız sayılmazlar aslında. 31 Mayıs tarihine kadar devlet destekli olarak 260 liraya aldıkları unu artık belki de 400 lira bile alamayacaklar.
Sonolarak yazının başlığında geçen “kırk katır mı, kırk satır mı” dayatmasına mahkum muyuz sorusuna değinmek istiyorum. Gıda fabrikaları başta olmak üzere tüm iş kollarında patronların ve hükümetin “Ölümü gösterip sıtmaya razı etme” yöntemlerine kesinlikle mahkum değiliz. İşçi kıyımlarına
Sonuçolarak, asıl meselemiz, doğrudan yabancı sermaye yatırımları örneğinde olduğu gibi, neden ülkenin “kırk satır mı, kırk katır mı” kıskacına sokulduğunun, son 16 yıldır bu kıskaçtan kurtulmak için neden bir çaba gösterilmediğinin, bu işin asıl sorumlularının kimler olduğunun, olabildiğince en yalın
Halimizmasalların kırk satır mı, kırk katır mı seçimini anımsatmakta. Salgından kurtulabilmek için soğukların gidip sıcakların gelmesini bekledik. Kırk satır karşımıza dikildi
Fransa“kırk katır mı, kırk satır mı”nın eşiğinde. 10 Nisan’da, Boyun Eğmeyen Fransa’nın sosyalist adayı, Müşterek Gelecek programının mimarı Jean-Luc Mélenchon ikinci tura kalamazsa, başkanlık yarışı eli sopalı neoliberal Macron ile alenen faşist Marine Le Pen arasında geçecek. Paris’e bağlanıyor, Alican
TUZAĞINADÜŞMEMELİDİR. Ünlü masalı bilirsiniz: Sultan büyük bir suç işlemiş olarak karşısına getirilen kişiye sormuş " Kırk katır mı istersin kırk satır mı? ". Kırk satır ile idam edileceğini düşünen ve seçenek olarak kendisine kırk katır sunulduğunu sanan adam " Kırk katır! " demiş. Bedeninin her bir
Fvwv0. "Kırk Katır Mı? Yoksa Kırk Satır Mı?" adlı bu kitap, Ali Avcu'nun daha evvel yazılı ve dijital medyada yayımlanmış makalelerinden derlenmiştir. Avcu kitabında, tarihe ve topluma karşı işlenen suçlardan, kente ve doğaya karşı girişilen talana kadar bir gazetecinin sessiz kalmaması gereken pek çok olay hakkında yazdığı yazıları bir araya getirmiştir. Bunu yaparken de sadece mevcut iktidarın yanlışlarını değil, muhalefetin eksiklerini ve hatalarını dile getirmekten de kaçınmamıştır. "Tribüne oynamak" veya "mahalleye yaranmak" gibi, bir gazetecinin düşebileceği tuzaklara düşmeden, siyaset gündeminden ülke gündemine kadar pek çok konuyu gazeteci tarafsızlığıyla dile getirmiştir. Kitabı bitirdiğinize, bir gazetecinin mesleğini yapmak için çok farklı iktidar ve güç odaklarını karşısına almak zorunda olduğunu göreceksiniz.
Bu Makaleyi Sesli Okuyabilirsiniz ABD, yine karanlık işler ile uğraşıp, vekaletle savaştıracak ülkeler arıyor. Türkiye’nin ABD’yle “Al papazı ve papazı” restleşmesiyle iyice gerilen ve pamuk ipliğine bağlı olan ilişkileri S-400 savunmasına takılınca sahte müttefik, ekonomik ve siyasi saldırılarını sürdürdü. Kini ve öfkesi dinmeyen, O dönemde para birimimizle oynayan ABD, şimdilerde de Türkiye’yi TB-2’lerle tuzaklamaya çalışıyor. Türkiye’yi ekonomik açıdan bitirmeyi hedefliyor. Aman dikkat!. Acizane bendeniz ABD’nin hileli dostluğunu yıldırıma benzetiyorum. Nasıl ki yıldırımın yani şimşeğin çakılmasıyla oluşan ışık ile yol yürümeye imkân yoksa, ABD’nin dostluğuyla yol yürümeye, ipiyle kuyuya inmenin de hiç mümkünatı yoktur. Artık biliyoruz ki aldananlar, aldanmaktan zevk aldıkları için hileyi ortaya çıkaramıyordu. Ama şimdi devir değişti. Artık aldatılan ve uyanmamak üzere uyutulan dev uyandı. Dev gördü ki dost görünümlü müttefikin en büyük hilesi, dost görünüp de karanlıkta düşmanca oyunlar kurgulamakmış!.. Ukrayna’ya da dost görünen ABD ve İngilizler, Ukrayna ile Rusya’yı kapıştırarak 10 yıl sürecek bir vekalet savaşının fitilini ateşlemekten zevk alıyorlar. Biz bunların oyununu çok iyi bildiğimiz için son hamlelerinin de ne olacağını çok iyi anlıyoruz. Rusya ile direk savaşmaya kıçı yemeyen ABD ile İngiltere, batıda vesayetçi olarak acemi Zelensky üzerinden masum Ukrayna halkını kurban seçtiler. Doğu’da ise, Çin ile Tayvan’ı kapıştırmanın derdindeler. Oyun alanını genişletmek isteyen ABD ile İngiltere, direk savaşmayarak kendilerine vesayetçi savaşçı ülkeler arıyor aslında. Çünkü bu savaş gerçek anlamda Ukraynalıların savaşı değil. Bu savaş gerçek anlamda ABD ile Rusya’nın, ABD ile Çin’in ekonomik savaşıdır. Sömürgeci ve kapitalist ABD, kullanabildiği kadar çaylak liderlerle vesayet savaşlarını başlatmıştır. Batı’da Rusya’yı düşman gösterip, Ukrayna ile kapıştıran, doğu da ise Tayvan ile Çin’i horoz dövüşüne tutuşturan ABD, önünde engel bırakmamak adına dünyanın sahibi olmayı hedeflemiştir. ABD’nin bu eyleminde muvaffak olup olmaması, zalime karşı yekvücut olmak isteyen dünya devletlerinin cesur liderlerinin ortak tavrına bağlıdır. ABD, kendine bağlı algı medya kanallarının ortak eylemleri sayesinde Türkiye’yi de bir bataklığa daha çekmek için Türk TB-2’nin Rusya’nın filosunu imha ettiği yayınları servis ederek, Türkiye-Rusya dostluğunu düşmanlığa çevirmeye çalışıyor. Ukrayna ordusu da boş durmayarak, Rus tanklarının havadan imha görüntülerini yayınlamaya devam ediyor. Son günlerde artan havadan keşif görüntüleri ise Ukrayna’nın TB-2’lerde mühimmat sıkıntısı çektiği algısını oluşturuyor. Ukrayna-Rusya krizinde Türkiye’nin denge politikası takip ederek tarafsızlığını korumasını hazmedemeyen ABD, Bayraktar şirketinin de tarafsızlık politikası çerçevesinde savaş başladığı günden bu yana Ukrayna’ya mühimmat da dahil yeni sevkiyat yapmadığını iyi bildiği için yeni oyun ve kurnazlıklar peşinde. Oysa ABD şunu bilmiyor! Her kurnazlık, her hile günün birinde ortaya çıkar ve sahibine zarar verir. ABD’nin bu kurnazlıklarını Orta Doğu’da çok iyi gördük. Bize dost görünen ABD, her gün ulusal bütünlüğümüzü tehdit eden teröristlerle iş tutarak silah ve mühimmat desteğini aleni olarak sürdürmektedir. ABD, bu hareketiyle doğru iş yaptığını sanıyor. Bilmiyor ki, şeytanın yaptığı en müthiş hile; dünyayı asla var olmadığına inandırmaktır. ABD de şimdi bunu yapıyor. Yani var olmadığına inandığı Dünya’nın en büyük düşmanı Rusya diyerek algı oluşturmaya çalıştı. Putin de bu oyuna sazan gibi takılıp, Rus halkının geleceğini kararttı. Nasıl ki, zehirden şifa beklenmez ise, dost görünümlü kahpeden de vefa beklenmez. Çünkü sahte dostun; methiyesi sahte, planları kahpecedir. Bu sahte dostlara bir çift sözümüz var hayatınız plan, alayınız yalan! Ey Türk’e dost görünümlü kahpeler! Şunu iyi bilin ki, Türk’ü öldürmeyen acı, Türk’e güç verir. Türk kahpe bir müttefik ile yol yürümektense, mert bir düşman ile savaşmayı tercih eder. Yine Türk bilir ki, her dostuz ve müttefikiz diyen dostun ne sahtesi, ne kahvesi, ne de kahpesi bitmez. Öyleyse 40 hatır kahveye, 40 satır ise, sahte dost görünümlü kahpeye yarasın!
Şuanda 4 ziyaretçi çevrimiçi 4 ziyaretçi, 0 üyeBugünkü Maksimum Ziyaretçi Sayısı 9 de 0728 am UTCBu ay 24 de 08-05-2022 0516 am UTCBu yıl 261 de 04-11-2022 0607 am UTCTüm zamanlar 261 de 04-11-2022 0607 am UTC
Teoman 40. yaşını kutlamış geçenlerde. Maşallah hiç göstermiyor... "İyi ki doğdun," diyelim biz de... İnanılmaz güzel aşk şarkıları yazıp, hiçbir kadına âşık olamazmış gibi bir havası olan bu ilginç adamın doğum günü partisi de enteresan olacaktı tabii. Senin benim gibi üç beş arkadaşıyla toplanıp, rakıbalık üstü çikolatalı pasta kesecek hali yoktu. Nitekim öyle yapmamış da... Girdiği yaşa uygun bir parti düzenlemiş 40 yaşa 40 kadın! Hayatına giren 40 kadını bir barda toplayıp, gece boyu aralarında keyifle dolanmış. Benim bir hayalim vardır; böyle tombik köpek yavrularıyla dolu bir havuz olsa, ben de içine girip, o tüy yumaklarıyla top havuzundaki çocuklar gibi eğlensem, şenlensem, hamur gibi yoğursam onları... İşte tahminim, o gece Teoman da böyle bir hayali gerçekleştirmiş. Hamur gibi yoğurma safhası olmasa da bir omuz Ayşe'ye diğeri Fatma'ya değerken, kesin aynı keyfi almıştır. Yalnız, hadi adamın böyle bir fantezisi vardı ve bütün eski sevgililerini aradı, çağırdı... Benim hayret ettiğim, bu kadınlar nasıl işi gücü bırakıp koşa koşa o barı doldurdu. Ki eski sevgiliyle bağları hayat boyu sürdürmenin güzelliğini, benim kadar kimse savunmasın... Ama bu kadarı bana bile fazla... Tamam bir zamanlar aşkı, sevgiyi, hayatı paylaştığın insanla tabii ki görüş, et, hatta arada otur omzunda ağla vs. tamam da ama birader gidip de bütün benden öncebenden sonralarla da haydi eller havaya', kadeh tokuşturamam yani. O kadınlar o gece kendi aralarında neler konuştular acaba? "Pardon bişi sorucam, acaba seni benden önce mi sevmişti, benden sonra mı?" "Peki ya sen, aaa demek ben varken arada seni de seviyordu!" "Kimse kusura bakmasın ama içinizde en çok beni severdi!" Sonra da Teoman bir konuşma yapıp, "Kızlaaar kızlaaar, boşuna aranızda tartışmayın. Benim 40 odalı gönül köşkümde hepinizin yeri ayrı," mı dedi acaba? Kısacası, kendime kanka yapacak bu kadar insan varken, eski sevgilimin sevgilisi az geri dursun bakalım. Fazla genişliğin lüzumu yok derim ben. YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI Yasal Uyarı Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
40 katır mı 40 satır mı