🐐 Bakara Suresi 11 12 13 Ayet Meali
2- Bakara Suresi - Ayet 13 (Mushaf Sırası: 2 - Nüzul Sırası: 87 - Alfabetik: 11) AŞKAA YOLCULUK AŞK YOLCUSU BİR SU GİBİ AKAR AŞK PINARINDA AŞKI KANA KANA İÇMEK İÇİN. 22 Nisan 2017 Cumartesi. 2 - Bakara Suresi - Ayet 13 (Mushaf Sırası: 2 - Nüzul Sırası: 87 - Alfabetik: 11) Ömer Nasuhi Bilmen Meali: 2.13 - Ve onlara
1000Kitapta Ara. Bakara Suresi 13. Ayet Meali. Her Şey
Necm suresi, 39. ayet) C) “Dinde zorlama yoktur. Artık doğ-ruluk ile eğrilik birbirinden ayrıl-mıştır” (Bakara suresi, 256. ayet) D) “Şüphesiz biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici olsun ister nankör.” (İnsan suresi, 3. ayet) 4. Aşağıdaki ayetlerden hangisi dinin istismar edilmesi ile ilişkilendirilebilir?
BakaraSuresi 13. ayeti Türkçe Kur'an Meali | 2/Bakara -13. Sonraki Ayet Önceki Ayet 11. ayet ; 12. ayet
12 Elif. Lam. Mim. Allah sizlere harflerden oluşan sözlerle okuyup yazma, konuşup anlaşma kabiliyetleri bahşedip, sayısız nimetlerle donatıp, yaratılış sebebinizi de bildirip ona uygun yaşamaya davet ettikten sonra sınanmadan, yalnızca “inandık, iman ettik” demekle, kendi halinize bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz
Kuranı Kerimi anlamak, ona göre yaşayabilmek, işte bütün mesele bu. Bakara suresi 110. âyet Hakkı Yılmaz meali: Ve siz, salâtı ikame edin [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun-ayakta tutun] ve zekâtı/vergiyi verin! Kendiniz için önceden her ne iyilik yaparsanız, Allah katında onu bulursunuz.
10 ayet: Biz ona 'iki yol-iki amaç' gösterdik. 11. ayet: Ancak o, sarp yokuşa göğüs germedi. 12. ayet: Sarp yokuşun ne olduğunu sana öğreten nedir? 13. ayet: Bir boynu çözmek (bir köleye özgürlük vermek)tir; 14. ayet: Ya da açlık gününde doyurmaktır, 15. ayet: Yakın olan bir yetimi, 16. ayet: Veya sürünen bir yoksulu.
COnycqe. وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَآتُواْ الزَّكَاةَ وَمَا تُقَدِّمُواْ لأَنفُسِكُم مِّنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ اللّهِ إِنَّ اللّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ Ve ekîmus salâte ve âtûz zekâtzekâte, ve mâ tukaddimû li enfusikum min hayrin tecidûhu indallâhindallâhi innallâhe bi mâ ta’melûne basîrbasîrun. ve ekîmu ve gereği üzere yerine getirin, kılın es salâte salat, namaz ve âtû ve verin ez zekâte zekât ve mâ tukaddimû ve takdim ettiğiniz, sunduğunuz şey li enfusi-kum nefsleriniz için, kendiniz için min hayrin hayırdan bir şey, bir hayır tecidû-hu onu bulursunuz inde allâhi Allah'ın katı inne muhakkak allâhe Allah bi mâ şeye ta'melûne yaptıklarınız şeylerden basîrun hakkıyla gören Abdulbaki Gölpınarlı Namaz kılın, zekât verin. Kendiniz için; Önceden ne hayırda bulunursanız onu, Allah katında bulursunuz. Şüphe yok ki Allah, yaptıklarınızı görür. Abdullah Parlıyan Namazınızda dikkatli ve devamlı olun, arındırıcı mali yükümlülüğünüz olan zekatı verin. Çünkü kendiniz için önceden yaptığınız her iyiliği Allah katında mutlaka bulacaksınız. Unutmayın! Allah bütün yaptıklarınızı görür. Adem Uğur Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür. Ahmed Hulusi Siz salâtı ikame edin Allâh'a yönelişinizi zâhiren ve bâtınen hakkıyla yapın ve zekâtı verin Allâh'ın size ihsanından bir kısmını karşılıksız paylaşın ihtiyacı olanlara. . . Ne hayır yaparsanız, Allâh indînde beyninizin derunundaki Esmâ hakikati boyutunda onu bulursunuz. . . Muhakkak ki Allâh varlığınızı oluşturan Esmâ'sıyla Basıyr'dir yaptıklarınıza. Ahmet Tekin Namazları âdâbına riayet ederek aksatmadan kılın. Vicdanınızı, servetinizi, sosyal bünyenizi arındıran, berekete vesile olan zekâtı verin. Önceden kendiniz ve birbiriniz için yaptığınız hayırların, iyiliklerin tamamını Allah katında bulacaksınız. Allah işlediğiniz amelleri biliyor, görüyor. Ahmet Varol Namazı kılın ve zekatı verin. Kendiniz için önceden ne gönderirseniz Allah katında onu bulursunuz. Allah, yaptıklarınızı görmektedir. Ali Bulaç Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görendir. Ali Fikri Yavuz Namazı, gereği gibi kılın, zekâtı verin ve hayır işlerden nefisleriniz için önden her ne gönderirseniz, Allah katında onun sevabını bulursunuz. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızı görücü ve karşılığını vericidir. Ali Ünal Siz, namazı bütün şartlarına riayet ederek, vaktinde ve aksatmadan kılmaya ve zekâtı da tastamam vermeye bakın. Bizzat kendiniz için bugünden yarına ve Âhiret’e her ne hayır gönderirseniz, Allah katında onu eksiksiz bulursunuz. Hayır, şer her ne yapıyorsanız, her ne ile meşgulseniz, Allah mutlaka hepsini en iyi şekilde görmektedir. Bayraktar Bayraklı Namazı kılınız, zekâtı veriniz, yaptığınız her iyiliği Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz ki Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür. Bekir Sadak Namazi kilin, zekati verin, kendiniz icin onden gonderdiginiz her hayri Allah katinda bulacaksiniz. Allah yaptiklarinizi suphesiz gorur. Celal Yıldırım Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için önceden ne gibi bir hayr gönderirseniz Allah katında onu bulacaksınız; şüphesiz ki Allah işlediklerinizi çok iyi görüp bilir. Cemal Külünkoğlu Namazınızda dikkatli ve devamlı olun, zekâtı verin mali yükümlülüğünüzü yerine getirin. Çünkü kendiniz için önceden yaptığınız her iyiliği Allah katında mutlaka bulacaksınız. Unutmayın ki Allah bütün yaptıklarınızı görendir. Diyanet İşleri eski Namazı kılın, zekatı verin, kendiniz için önden gönderdiğiniz her hayrı Allah katında bulacaksınız. Allah yaptıklarınızı şüphesiz görür. Diyanet Vakfi Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür. Edip Yüksel Namazı gözetin, zekatı verin. Kendiniz için yapıp gönderdiğiniz her iyiliği elbette ALLAH katında bulacaksınız. ALLAH yaptığınız her şeyi görür. Elmalılı Hamdi Yazır hem namazı doğru kılın ve zekâtı verin, nefsileriniz için her ne hayır da takdim ederseniz Allah yanında onu bulursunuz, her halde Allah bütün yaptıklarınızı görüyor Erhan Aktaş Salâtı ikâme edin ve zekâtı Kendiniz için her ne iyilik yaparsanız onu Allah katında bulacaksınız. Kuşkusuz Allah, bütün yaptıklarınızı görmektedir. 1- İbadete layık yegâne ilah olarak Allah’a inanın; kulluğu, Allah’a yönelmeyi, dua ve ibadeti şirkten arındırılmış bir bilinçle ve arınmış, temizlenmiş, arı duru hale gelmiş bir benlikle yapın; yardımlaşmayı, destek olmayı canlı ve diri tutun. Gültekin Onan Namazı gözetin / dosdoğru kılın, zekatı verin. Önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Tanrı katında bulacaksınız. Kuşkusuz Tanrı yaptıklarınızı görendir. Hakkı Yılmaz Ve siz, salâtı ikame edin [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun-ayakta tutun] ve zekâtı/vergiyi verin! Kendiniz için önceden her ne iyilik yaparsanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı en iyi görendir. Harun Yıldırım Namazı dosdoğru kılın ve zekâtı için hayırdan ne gönderirseniz, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir. Hasan Basri Çantay Namazı dosdoğru kılın, zekât verin, kendiniz için önden ne hayır yollarsanız Allah katında onu bulacaksınız. Şüphesiz Allah ne yaparsanız kemâliyle görücü ve ona göre mükâfatını verici dir. Hayrat Neşriyat Namazı hakkıyla edâ edin ve zekâtı verin! Hem kendiniz için hayır ve hasenât dan ne takdîm eder hazırlarsanız, Allah katında onu bulursunuz. Şübhesiz ki Allah, ne yaparsanız hakkıyla görendir. İbni Kesir Namazı kılın, zekatı verin, kendiniz için önceden ne yollarsanız, onu Allah katında bulursunuz. Şüphesiz ki Allah, yaptığınızı hakkıyla görendir. İskender Evrenosoğlu Ve, namazı ikâme edin kılın, ve zekâtı verin. Nefsleriniz için hayır olarak ne takdim ettiniz sundunuz ise , onu Allah'ın indinde bulursunuz. Muhakkak ki Allah, amellerinizi en iyi görendir. Kadri Çelik Namazı kılın ve zekâtı verin. Kendiniz için önden gönderdiğiniz her hayrı Allah katında bulacaksınız. Allah yaptıklarınızı şüphesiz görendir. Mehmet Ali Eroğlu Artık namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; evvelce ne hayır takdim ederseniz Rab olan Allah'ın katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı görür. Mehmet Okuyan Namazı kılın, zekâtı verin! Kendiniz için önceden ne tür bir iyilik sunarsanız, Allah katında onu bulacaksınız. Şüphesiz ki Allah yapmakta olduklarınızı görendir. Muhammed Celal Şems Namazı hakkıyla ve dosdoğru kılın, zekât verin. Kendiniz için hangi iyiliği öne çıkarırsanız, onu Allah Katında da bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görür. Muhammed Esed Namazınızda dikkatli ve devamlı olun, arındırıcı mali yükümlülüğünüzü yerine getirin, çünkü kendiniz için önceden yaptığınız her iyiliği Allah katında mutlaka bulacaksınız Unutmayın, Allah bütün yaptıklarınızı görür. Mustafa Çevik 109-110 Kitap ehlinden birçoğu da, Peygamber ve Kur’an ile yapılan davetin gerçek olduğunu bilip anlamasına rağmen, içlerindeki kıskançlıklarından dolayı mü’minleri imanlarından vazgeçirmeye çalışırlar. Allah’ın onlarla ilgili emri size gelinceye kadar onlara ilişmeyip, kendi hallerine bırakın. Unutmayın ki her şeyin tek doğrusunu yalnızca Allah bilir ve O her şeye kâdirdir. Ey mü’minler! Müşrik ve kâfirlerin yaptıkları saldırılar ve iftiralar karşısında gevşemeyip yılmadan, taviz vermeden direnin ve Allah’a sığının. Namazınızı bilinçle, devamlı kılın, zekâtı verin. İyi bilin ki bu davranışlarınızın Allah katında mükâfatını bulacaksınız. Allah bütün yaptıklarınızı görüp, bilmektedir. Mustafa İslamoğlu Namazı istikametle kılın, zekatı gönülden gelerek verin. Unutmayın Kendiniz için ne hayır yaparsanız Allah'ın katında onu mutlaka bulursunuz. Çünkü Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir. Ömer Nasuhi Bilmen Ve namazı dosdoğru kılın, zekâtı da verin, nefisleriniz için evvelce hayırdan her ne gönderirseniz onu Allah indinde bulursunuz. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ işlediğiniz şeyleri tamamiyle görücüdür. Ömer Öngüt Namazı kılınız, zekâtı veriniz. Kendiniz için önceden gönderdiğiniz her hayrı Allah katında bulursunuz. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı görmektedir. Şaban Piriş -Namazı kılın, zekatı verin, kendiniz için önden ne hayır yollarsanız Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı en iyi görendir! Sadık Türkmen Namazı gereği gibi kılın, Zekatı çalışıp üreterek verin. Kendiniz için her ne iyilik önceden gönderirseniz, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür. Seyyid Kutub Namazı kılın, zekâtı verin, kendi hesabınıza önceden gönderdiğiniz her iyiliği Allah katında bulursunuz. Hiç şüphesiz Allah yaptıklarınızı görür. Suat Yıldırım Namazı hakkıyla eda edin, zekâtı verin. Dünyada hayır olarak ne yapıp gönderirseniz, mutlaka onun mükâfatını âhirette Allah katında bulursunuz. Zira Allah işlediğiniz her şeyi görmektedir. Süleyman Ateş Namazı kılın, zekâtı verin; kendiniz için yapıp gönderdiğiniz her hayrı, Allâh'ın yanında bulursunuz, Allâh yaptıklarınızı görür. Süleymaniye Vakfı Namazı düzgün ve sürekli kılın, zekâtı verin. Kendiniz için önceden yaptığınız her iyiliğin karşılığını Allah’ın katında bulursunuz. Yaptığınız her şeyi gören Allah’tır. Tefhim-ul Kuran Dosdoğru namazı kılın, zekâtı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah katında bulacaksınız. Hiç şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görendir. Ümit Şimşek Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için şimdi ne hayır işlerseniz, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz ki Allah sizin yaptıklarınızı görmektedir. Yaşar Nuri Öztürk Namazı kılın, zekatı verin. Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz her hayrı, Allah katında bulacaksınız. Hiç kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. En üste taşıEn alta taşıBu yazarın mealini okumaya devam et Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.
Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır. Ve-iżâ kîle lehum lâ tufsidû fi-l-ardi kâlû innemâ nahnu muslihûneOnlara, yeryüzünde fesat çıkarmayın dendi mi, derler ki Biz ıslah edicileriz. Kendilerine "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde tam bir pişkinlikle "Biz sadece halkın ahlâkını ve toplum nizamını düzeltip iyileştirmek isteyen ıslah edicileriz" demekte ve fesatlıklarına ıslah kılıfı geçirilmekte “Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın” dendiği zaman “Biz sadece düzelticileriz” diye cevap "-Yeryüzünde, ülkede nifak çıkararak, kâfirlerle işbirliği yaparak, mü'minleri bölerek fesat çıkarmayın, bozgunculuk yapmayın" denildiği zaman; "- Biz düzen sağlayıcılarız, ıslah edicileriz, barış taraftarıyız, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkileri düzgün yaşayanlarız" kimselere "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın" denildiği zaman "Biz yalnızca düzeltenleriz" 'Yeryüzünde fesat çıkarmayın' denildiğinde 'Biz sadece ıslah edicileriz' Yeryüzünde küfür ve günah işleyerek, müminleri aldatarak fesad çıkarmayın, denildiği zaman “-Bizim işimiz, ıslâh etmektir.” “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın” denildiğinde “Biz ancak ıslah ediciyiz” “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edici kimseleriz” kimselere Yer yüzünde fesat etmeyiniz» denildiğinde Bizler ancak yararlı kimseleriz» demektedirlerOnlara “Yeryüzünde yozlaşmaya ve bozgunculuğa yol açmayın.” denildiğinde “Biz sadece ıslah edicileriz.” kürre-i arzı fesâda virmeyiniz dinildiği zamân hayır biz ıslâh idiyoruz "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın" dendiği zaman, "Bizler sadece ıslah edicileriz" “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edicileriz!” Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, Biz ancak ıslah edicileriz» "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın," denildiğinde "Bizler sadece düzeltenleriz," onlara "Yeryüzünde fesat çıkarmayın." denildiğinde "Biz ancak ıslah edicileriz." bunlara yer yüzünü fesada vermeyin denildiği zaman biz ancak ıslahcılarız derlerOnlara, “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” denildiğinde, “Biz ancak düzelticileriz.” derler. Kendilerine Yer yüzün de fesâd yapmayın» denildiği zaman Biz ancak islâh edicileriz» “Yeryüzünde fesad çıkarmayın!” denildiği zaman ise “Biz ancak ıslâh edici kimseleriz” yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın denilince “Biz sadece ıslah edicileriz” Sakın ortalığı karıştırmayın» denilince, onlar Yok, biz yalnız düzeltiyoruz» yer yüzünde fesatta bulunmayın» denildiği zaman onlar biz ancak muslih kimseleriz» derlerOnlara “Yeryüzünde bozgunculuk [fesat] yapmayın denildiğinde, onlar “Biz sadece ıslah edicileriz” “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiği zaman, “Bizler sadece ıslah edicileriz” “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın, bireysel ve toplumsal hayatınızı menfaat ve kazanç ölçülerine göre değil, Kur’an’ın belirlediği adâlet, doğruluk ve erdemlilik esaslarına göre düzenleyin!”denildiği zaman, —ellerindeki değer ölçüleri, kriterler bozuk olduğundan— “Hayır, biz ancak düzeltici, ıslah edici kimseleriz, iyilikten ve güzellikten başka bir amacımız yoktur!” -“Yeryüzü’nde bozgunculuk yapmayın!” denildiği zaman -“Biz, islah edenleriz” gibilere “ Yer yüzünde fesat çıkarmayın “ dendikçe, “ Bizler, sadece ! Islahatçıyız “ diyorlar."Yeryüzünde fesat çıkarmayın!" denildiğinde, "Biz ancak yanlışları düzelterek ıslah edenleriz!" derler. Yaptıkları kötülüğü süslü laflarla, akıl oyunlarıyla topluma yayarlar. Fırsatını buldukça insanların zaaflarını çıkarlarına kullanırlar. Müminlerin saflığını, arılığını, duruluğunu, inançlı davranışlarını çıkarlarına suiistimal ederek dünyalık peşinde koşarlar. Onlara “Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın!” dendiği zaman, “Biz ancak ıslah edicileriz.” münâfıklara “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” denilince onlar “Hayır, yeryüzüne barışı, ancak biz getiririz”¹ Yani kendilerini, yeryüzünün ve orada yaşayanların tek hâkimi ve kanun koyucuları olarak görürler. Fakat kanunlarının, bir işe yaramayıp, yeryüzünde... Devamı..Onlara “Yeryüzünde fesat yaymayın!” denildiğinde “Biz sadece ıslah edicileriz!” diye cevap “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” Denildiğinde “Bizler sadece düzelticiyiz.” derler. 9/37, 16/88, 47/14Kendilerine “Yeryüzünde fesat çıkarmayın!” denildiğinde, “Biz[²⁸] sadece ıslahatçılarız” derler.[28] Suçüstü edilen ikiyüzlülerin savunmaya geçerken “biz” diye söze başlamaları, bir tür parmak izi bırakmaları anlamına gelir. “Biz”li bir söylemle ... Devamı..Onlara, Yeryüzünde fesatta bulunmayınız,» denilince onlar, Biz ancak ıslah edici kimseleriz,» zaman onlara “Yeryüzüne fesat saçmayın! ” denilse “Biz sadece barışçıyız, ortalığı düzeltmekten başka işimiz yok! ” derler. [8, 73; 47, 11; 2, 205]Onlara "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın," dendiği zaman "Biz sadece düzelticileriz," yeryüzinde nifâk ile ve halkı îmândan alıkoymakla fesâd itmeyiniz denilse biz müfsid bozıcı değil ancak ıslâh idici düzeldiciyiz “Tabii düzeni bozmayın!” [*] denince, “Biz sadece düzeni sağlayan kimseleriz.” derler.[*] Her varlık Allah'ın âyetidir. Şu âyette yer alan din tanımı, yaratılan âyetlere göredir "Sen yüzünü dosdoğru bu dine, Allah'ın fıtratına çevir. 0... Devamı..Onlara-Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın, dendiği zaman-Bizler sadece ıslah edicileriz, “Yeryüzünde bozgunculuk etmeyin” dendiğinde, “Biz ancak düzeltiyoruz” "Yeryüzünde bozgun çıkarmayın" dendiğinde, "Tam tersine, bizler barış ve esenlik getirenleriz!" ķaçan eyidildi anlara “fesād eylemeñ yirde” eyittiler “degülüz illā biz eyü işleyiciler.”Onlara dinildigi vaḳtda onlar yir yüzinde küfr ve maṣiyet ve mü’minlerialdatmaḳ ile fesād itmeyiñ dinildikde anlar bizim kārımız […]Onlara “Yer üzündə küfr və günah işlədərək, mö’minləri aldadaraq fəsad törətməyin!”-dedikdə “Bizim işimiz ancaq yaxşılıq etməkdir”, -deyə cavab when it is said unto them Make not mischief in the earth, they say We are peacemakers it is said to them "Make not mischief on the earth," they say "Why, we only Want to make peace!"
bakara suresi 11 12 13 ayet meali