🌂 Küba Da Tedavi Olmak Için Gerekenler
3MStok Kodu 7000000878. 3M Stok Kodu 7000000878. 3M Ürün Numarası. 3M™ Scotch-Weld™ Hot Melt Yapıştırıcı 3748TC, Beyaz, 6 mm x 50 mm, 5 kg. Satın Almak İçin. 3M Stok Kodu 7100044127. 3M Stok Kodu 7100044127. 3M Ürün Numarası. 3M 3748 HOT MELT YAPISTIRICI 22 LB CHIPS.
FDAUyarısı: Şiddetli Diyare. Klindamisin oral kapsül, marka adı Cleocin ilaç olarak bulunan reçeteli bir ilaçtır. Ayrıca jenerik ilaç olarak da mevcuttur. Jenerik ilaçlar genellikle daha az maliyetlidir. Bazı durumlarda, marka adı olarak her güçte veya formda bulunmayabilirler. Clindamycin oral kapsül uyuşukluğa neden olmaz.
Dr Şenol Şensoy, 1967 yılında İstanbul’da doğmuştur. İlk ve orta okulu Sinop-Gerze’de bitirdikten sonra, lise eğitimini İstanbul Kabataş Erkek Lisesi’nde tamamlamıştır. 1991 yılında Karadeniz Üniversitesi Tıp Fakültesini başarıyla bitirerek tıp doktoru unvanını almıştır. Görevine ilk olarak Siverek Devlet
Oksijeninve ozon terapisinin çeşitli türleri, 19. yüzyılın sonlarından bu yana kullanılmaktadır. Tedavi amaçlı kaydedilmiş ilk oksijen kullanımı 1879'da, Dr. J. A. Fontaine tarafından gerçekleştirilmişti. 1950’lerde hiperbarik oksijen tedavisi kanser araştırmacıları tarafından kullanıldı.
Amolatina'nın temel özellikleri iyi gelişmiştir ve görüntülü sohbet de dahil olmak üzere sorunsuz çalışır; Üyelik havuzu gerçek Latin kadın ve erkekleri içerir; Hoş görsellerle iyi bir arayüz; Mükemmel bir bayan/erkek aramak için geniş bir filtre listesi; Çok dilli kullanıcılar için ayarlanmıştır ve çevirileri
karanlık zamanlarda yaşamak. bir sait yılmaz başlığı. "evlerinizde oturmuş, hastalığa yakalanmamaya çalışıyorsunuz. hayatınız çok değişti. bazı şeyler, alışkanlıklar unutulmaya yüz tuttu. yaza kadar bir çare bulunur diye umut ediyorsunuz. henüz koronavirüse karşı bir çözüm bulunamadı. aşılar deneme
FransızAskısı Yaptırmadan Önce Bilmeniz Gerekenler. Fransız Askısı, cilt yüzeyinin altındaki dokuyu yükseltmek için birtakım iplerin cildinizin yüzeyinin altından geçirildiği cerrahi olmayan bir yüz gençleştirme tedavisidir. İplikler, cildin kavranmasına yardımcı olan küçük dikenler veya konilerle çevrelenebilir.
qrJwhr. küba gibi doğal ilaçların devlet tarafından vatandaşa verildiği bir ülkede olması normaldir. ilaç endüstrisi sanılanın aksine akar coşarmış oralarda. insan hayatına verdikleri önemin ve tıp alanında yaptıkları yatırımların meyvelerini toplamaya başladılar. öyle iki kıtayı suyun altından bağlamakla insanlığa hizmet edilmiyor görüldüğü üzere. ufo yaptı tarzında bir haber. militanlıktan başka bir halta yaramayan kafalarınıza sokam. tedavi için küba'ya giden bir hastanın röportajı- spoiler -... akciğer kanseri olduğunu öğrenen ve tedavi yollarını araştıran burhanettin çevik, tedavisi için gerekli olan aşıyı almak istedi. kendisine verilen bir kür iğne fiyatına küba'ya giderek tedavi oldu. kübalı doktorların buluşu olan kanser aşısının kendisine uyumlu olduğunu öğrendiğini fakat türkiye'de fiyatların çok yüksek olduğunu belirterek "küba'daki tedavi koşullarını araştırıp gitmesem burada çoktan toprak olmuştum" spoiler -edit 7 ay sonra vefat etmiş.. haber hakkında insanlara umut verici bir röportaj yapılmış. lakin yine de temkinli yaklaşmakta ve iyice araştırma yapmakta fayda var. çünkü hem küçük hücreli dışı akciğer kanserinin bir sürü türü var ki bu sözü edilen aşı sadece bir tür üzerinde etkili anladığım kadarıyla, hem de sözü edilen paralar - maalesef - her yiğidin harcı yandan bir yakınını çok da yakın bir süre önce aynı hastalıktan kaybedenlere pek iyi gelmiyor bu haber, netekim bu burada ağır cinsiyetçi bir adet küfür var memleketinde bu küçük hücreli dışı akciğer kanseri denen nane 4. evreye gelmeden teşhis edilemeyebiliyor... "tepesinde kolomb cami gördü demekle ve dünyada kahraman olmuş, adamların halk kahramanına bok atmakla olmayan durum. ayrıntılı bilgi yılların geyiği bu durum. bi yerlere tutunmak isteyen kominis arkadaşların çok ilgisini çekiyor bu konu. şimdi hepinizin dikkatini çekmiştir facebookta fakan bu paylaşım yıllardır. ulan madem bu kadar sağlığa önem veriyorsunuz e hadi o zaman gelin yasaklayın küba purosunu? dünyanın en büyük sigara üreticilerinden birinin bizzat kendisinin sebep olduğu kansere çare bulmasıymış oo küba oo sosyalizm oo eller havaya. bundan bir kaç sene evvel philip morris'in akciğer kanser tedavisi araştırmaları için her yıl milyonlarca dolar akıttığını öğrenmiştim. ironiye bak. e şimdi küba olduğu için solcu kardeşler paylaştıkça paylaşıyor. ulan biriniz de deyin kardeş bu puro ticareti ne iş o zaman? ama yok, kominis kardeşler güzellemeye devam. şimdi tam anlatabildim mi kendimi bilemiyorum ama ortada bi abartı var bu konuda. üstelik cidden bu olayın doğruluğu bile çok tartışmalı. neyse ya amaaan. aslinda kanser asisi olmayip kanserin ilerlemesini yavaslatan asidir. mavi akrep zehrini arastiran muhterem doktor bunu bir kopege enjekte ettiginde tumorunun buyume hizinin azaldigini gormustur. hürriyetin yeni diye verdiği haber aslında üç yılllık. linki na burada üç yıl önce haberi yapan muhabir şimdi diyor ki "aşı 2015 sonuna kadar deneklerde kullanıldı, aynı yıl küba patenti için başvurdu. 2015 sonunda ülkede yaygın olarak akciğer kanseri hastalarında ücretsiz olarak uygulanmaya başlandı. yani öyle haberde lanse edildiği gibi millet sıraya girip aşı olmuyor. rahim ağzı kanseri aşısı gibi önleyici değil, adı üstünde tedavi aşısı. büyük ihtimalle haberi yapanlar doktorlarla görüşemedi. çünkü küba'da gazeteci vizesi olmadan resmi kurumlarda çalışan hiç kimse görüş vermez. yasak çünkü. kübalı dostlarımla la pradera'ya gitmiş doktorla görüşmüştüm. haber yapmamam şartıyla anlatmışlardı bütün prosedürü. tedavi için kişisel olarak başvurulacak kişinin mailini bile vermişlerdi. ancak haberin en büyük yanıltıcı tarafı mavi akrep zehirinin mucize gibi sunulması. eminim doktorlar saç baş yoluyordur. küba'daki sözü geçen mavi akrep zehiri alternatif tıp dünyasında baya etki yaratmış ama doktorların pek pirim verdiği bir tedavi yöntemi değil. küba'da sağlıkla özeliklle alternatif tıpla ilgili hiçbir kurumun bu zehire yönelik referansı yok. ancak meksika ve çevresinde bu tedavi oldukça çok pazarlanıyor. bu zehirin kanser hücrelerini öldürdüğüne inanılıyor ama bu konu üzerinde yapılmış bir bilimsel araştırma yok. yapıldıysa da iddia edildiği gibi hücreleri öldürdüğüne yönelik herhangi bir kanıtlanmış bilgi yok. doktorlar sadece zehrin acıları hafifletmede işe yaracağı konusunda hemfikirler. küba'da bu ilaca ulaşmak mümkün, ama karaborsaya düşmüş durumda. eczanelerde 1 dolara satılan bu zehir türkiye'de 1000 tl'ye kadar satılabiliyor. meksika fiyatı 250-300 dolar civarında. kübalı doktorların akrep zehiri için "saf sudan başka bir şey değil" açıklamalarının olduğu haber linkini ekliyorum. google translateden ingilizceye çevirip az çok ne dediğini her yapılan habere atlamayın!" ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
- 1636 Güncelleme - 1636 Kanser başta olmak üzere vitiligo, saçkıran, sedef ve tavuk karası gibi hastalıkların tedavisi için tercih edilen Küba, özellikle kanser aşısı için oldukça tercih ediliyor. Geçtiğimiz günlerde ünlü sanatçı Arif Sağ'ın da tercih ettiği kanser aşısında amaç kanseri kronik bir hastalığa dönüştürmek... Başta kanser olmak üzere, vitiligo, saçkıran, sedef ve tavuk karası gibi hastalıkların tedavisinde büyük yol kateden Küba, Türkiye’deki hastalar tarafından tercih ediliyor. Türkiye’den özellikle kanser aşısı için Küba’ya gitmek isteyenlere aracılık eden bir danışmanlığın yöneticileri, Küba'ya ciddi talep olduğunu belirtti. Küba Sağlık Bakanlığı, Elçilik ile Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan resmi onaylı bir kurumun danışmanı Arzu Gürbüz, “Ülkemizde özellikle kanser tedavisi olmak amacıyla Küba’ya gitmek isteyen çok fazla hasta var. Bize başvuran kanser hastalarının raporları, kurumumuz tarafından Küba’ya gönderiliyor. Orada bulunan uzman onkologlar kısa bir süre içerisinde hastamızın Küba’daki tedavilere uygun olup olmadığını bize bildiriyorlar. Raporların onaylanması durumunda, başvuran hastanın tedavi için Küba’ya ulaşımını sağlıyoruz. Hastamız için uygun bir tedavi mümkün ise ne tür bir tedavinin uygulanacağı, ne kadar süreceği ve ortaya çıkacak olan maliyeti bizlere Küba Sağlık Bakanlığı tarafından bildiriyorlar” açıklamasını yaptı. "KANSER AŞISININ YAN ETKİSİ YOK" Küba’da tedaviyi uygulayan profesörlerin, “Cilt altındaki uygulama yerinde dahi bir yan etki görmedik. Bu büyük bir avantaj” bilgisini verdiklerinin altını çizen Arzu Gürbüz, “Küba’da aşı tedavileri ve alternatif biyoterapi yöntemi bulunuyor. Küçük hücreli olmayan küçük hücre dışı NSCLC akciğer kanseri başta olmak üzere; baş ve boyun, kolon, mide, pankreas, meme, yumuşak doku kanseri gibi birçok kanser türüne tedavi uygulanıyor. Bunun yanında aşı tedavisi uygulanan kanser türleri, yine küçük hücreli olmayan küçük hücre dışı NSCLC akciğer kanseri, beyin tümörleri glioblastom, kan kanseri gibi kanser türleridir. Bu aşı doğrudan tümöre saldırmıyor. Tümörün ürettiği ve kanda dolaşan “epidermal büyüme faktörü” adlı proteini hedef alıyor. Bu protein hücrelere büyümesini ve bölünmesini söylüyor. Aşı işte bu proteinin kanser hücresine yapışmasını engelliyor. Küba'daki aşı tedavileri önleyici bir aşı değil, var olan tümörlerin büyümesini ve metastaz oluşmasını engelliyor. Geç aşama kanseri beraber yaşanabilen bir hastalığa dönüşüyor. Tedavinin amacı kanseri kronik bir hastalığa dönüştürmek” sözlerini ifade etti. ARİF SAĞ'DA ARALIK AYINDA TEDAVİ İÇİN KÜBA’YA GİTMİŞTİ 2017 yılının Aralık ayında ünlü sanatçı Arif Sağ’ın kanser tedavisi olmak amacıyla Küba’ya gittiğini belirten Gürbüz, “Akciğer kanseri hastası olan değerli sanatçımız Arif Sağ kurumumuz aracılığı ile Küba’ya giderek tedavi olmuştur. Arif Sağ’a yaşam kalitesi programı’ adı altında bilinen bağışıklık sistemini güçlendiren, kemoterapi-radyoterapi yan etkilerini azaltan bir tedavi yöntemi uygulanmıştır. Bu tedavinin Küba’daki süresi 5 gün kadar sürdü. Bizler, sürecin en başından sonuna kadar hastalarımızın fizyolojik ve pskilojik anlamda yanında olmayı amaçlıyoruz” dedi.
denk geldiğim facebook paylaşımı. belki çoğu insan nasıl tedavi olunacağını bilmiyor, belki bu şekilde yol gösterici bilgiler elde yapan turizm acentasının reklamını yapıyor dedirtmemek adına baya bi kırpıp biçiyorum. en aşağıya derneğe air link ve iletişim bilgilerini ekliyorum. başta akciğer kanseri olmak üzere çoğu kanser tedavisinin küba'da yapıldığı küba’daki bu tedavi olanaklarından nasıl faydalanılabileceğini bilmeyen çok sayıda insan var. belki küba'da kanser tedavisi olduğunu bilmeyenler bile tedavi olanakları hakkında bilgi almanın en güvenilir yolu jose marti küba dostluk derneği’ne başvuruda bulunmak. 2002 yılında kurulan ve merkezi ankara’da bulunan dernek, türkiye’deki hastalara bu konuda ücretsiz danışmanlık hizmeti sunuyor. derneğe başvuran hasta veya hasta yakınlarının küba’da tedavi olanakları hakkında bilgi almak için hastalık öyküsünü ingilizce veya ispanyolca olarak hazırlamaları belge dernek tarafından küba sağlık hizmetleri adlı kuruma yönlendiriliyor. yaklaşık iki hafta süren değerlendirme sürecinin ardından küba’dan “özel bir tedavi olanağımız mevcuttur” veya “değildir” şeklinde yanıt yetkili kurumdan tedavi olanağının bulunduğuna dair bilgi gelmesi halinde buna tedavinin süresi ve ücretine ilişkin bir bilgi de eşlik ediyor. hasta uygun bulması halinde tedavi olmak üzere küba’ya burada hasta veya hasta yakınları gerçekleşecek olan tedavinin mali yükümlülükleri karşılıyor ve tedavi olabiliyor. yine de emin değilim, hatalı yorumlamış olabilirim. siz bunu derneğe bir sorun kanser tedavisi uzman hastanelerde çoğunlukla yatılı olarak, bazen de ayakta gerçekleştiriliyor. hastanın yanında ihtiyaç olması halinde bir refakatçinin gitmesi de jose marti küba dostluk derneği’nin biletleme, konaklama ve diğer seyahat gereksinimleri için anlaşmalı olduğu bir acenta varmış. dilerseniz bu acenta üstünden veya kendi imkanlarınızla bunu organize edebiliyorsunuz. küba’ya seyahat etme imkânı olmayan hastaların küba’ya gitmeden aşı veya ilaç getirtmeleri ise türk eczacıları birliği’ne başvurmaları halinde mümkün hakkında bilgi almak için jose marti küba dostluk derneği iletişim bilgileri web siteleri adresleri kubadostluk telefon numaraları 0312 419 7011 adresi kızılırmak caddesi no 13/5 kavaklıdere ankaradip notküba'da uygulanan tedavi hangi kanser türleri için yapılıyor? bunu bilenler yeşillendirirse veya başlığa entry şeklinde girerse bunu başlığa taşımak isterim. son sağlık durumunu bilmemekle birlikte arif sağ isminin gidip tedavi olduğu ülke. umuyorum kendisi bu hastalığı yendi ve yeniden bu hastalıkla mücadele etmek zorunda türkiye'de bazı kötü niyetli şirketlerin "ekmek kapısı" olmuştur. bir takım aracı firmalar, küba ile anlaşmalarının olduğunu iddia ederek, pek çok insanımızı ki, küba'da kanser tedavisi için herhangi bir aracı kuruma ihtiyacınız olduğunuzu düşünüyorsanız kanser olma ihtimaliniz varsa veya kanser tedavisi görüyorsanız, pet raporunuzun ingilizce veya ispanyolca çevirisini küba sağlık hizmetleri kurumu'na mail atmanız yeterlidir *. mail adresi de şudursmc mail adresi, sağlık bakanlığı tarafından da onaylanmaktadır lütfen ilgili linkteki yazıyı okuyunuz ayrıntılı bilgiyi adresinden bu maili attıktan en fazla bir hafta içinde geri dönüş yapılıyor. size ispanyolca cevap yazarlarsa hatırlatın, ingilizcesini cevap içinde şu konular yer almakta;- raporunuzun inceleme sonucu kabul edilip edilmediğiniz. kabul edildiyseniz, küba elçiliği'nden vize işlemleri için kiminle kontak kuracağız - email adresi ve telefonunu da veriyorlar;- küba'da nerede ve kaç gün kalacağınız, nerede tedavi göreceğiniz, vs. detaylar- toplam ne kadar para yatırılacağız bu miktar, havalimanında karşılanmanız, transfer havalimanı-hastane-havalimanı, konaklama, 3 öğün yiyecek, ilaçlar ve tüm sağlık hizmetlerini kapsıyor. uçak parası size ait. sizden yaklaşık 5000 abd doları aşısı mevzusuna açıklık getireyim...kanser, standart bir hastalık değil. kanser, her kişide kendine özgün gelişme gösteriyor. o yüzden, aşıdan bir mucize beklemeyin. bahse konu aşılar, pet raporunuz ve gerekirse -bende olduğu gibi- bir kez daha üzerinizde gerekli analizlerin yapılması sonrasında, 2-3-4. seviyeler için, kemoterapiye destek olarak yapılıyor. aşı oldum, kurtulacağım, diye bir konu yok. aşı, sadece kansere karşı bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor ve devam eden tedaviye destek oluyor. benim de bu konudaki raporum perşembe günü belli olacak. tam olarak nasıl bir tedavi uygulanacak, belli bir süreçte aşıya gerek olacak mı, olacaksa aşı bana ne kadar zaman kazandıracak, yaşamımı ne kadar uzatacak vs. konularda bir fikrim olacak, netleşeceğim en azından. umarım göreceli olarak iyi bir haber alırım. şu an itibariyle pek vaktim kalmamış gözüküyor. ancak, yine de raporu bekliyoruz. umarım bu konudaki teşhisi yapan kişi yanılıyordur. size gelecek olursak... sakın ha sakın, tekrarlıyorum, bu konuda aracı kurumlara paranızı kaptırmayın. pek çok aşı reklamı var. türkiye'de sizden 100-200 bin tl isteyebiliyorlar. vermeyin. küba hükümeti, sizin adınıza her türlü düzenlemeyi hiv/aids testi de isteniyor. bu testi, elçiliğe başvurmadan bir iki gün içinde yaptırmanızı tavsiye ederim. devlet hastanesi veya herhangi bir sağlık ocağından yaptırabiliyorsunuz. test sonuçlarını ingilizceye veya ispanyolca'ya çevirtmeniz yeterli. benden apostil istemediler. ama, hastaneye yatışınızı yapmadan veya tedaviye başlamadan önce, mutlaka bir kez daha hiv testi yapılıyor. sağlam gidiyorlar yani...* maile herhangi bir görsel resim dosyası eklemeyin. sadece açıklama ve pdf dosyası yeterli.
Çin’in Wuhan kentinde Aralık 2019 itibariyle ortaya çıkan Korona Virüsü COVID-19 nedeniyle, İran ve İtalya başta olmak üzere salgına dair gerekli önlemleri almayan ülkelerde ölümler hızla artıyor. Peki Korona Virüsü için önleyici bir tedavi var mı? Tedavinin Küba’da bulunduğuna dair haberler yayılırken biz de bu yazıda “Küba Korona Virüsü için tedavi buldu mu?” sorusuna yanıt vereceğiz. Korona Virüsünün tedavisi ve gerekli aşının bulunması için gösterilen küresel çaba ve beklenti her geçen gün artıyor. Bu yazıda Küba Cumhuriyeti’nin Korona Virüsü COVID-19 tedavisiyle ilgili süreçte kaydettiği ilerlemeyi ve Küba’nın COVID-19 salgınıyla mücadele yaklaşımına değineceğiz. Korona Virüsü Tedavisi İçin Çalışmalar Çin Ulusal Sağlık Komisyonu Chinese National Health Commission yayılma ile mücadele etmek ve tedavi sağlamak adına, test etmek üzere 30 farklı ilaç seçmişti. Bu ilaçlardan biri, Küba – Çin ortak girişimi olan ChangHeber tarafından 2003 yılından beri Çin’de üretilen Interferon Alpha 2b isimli ilaçtı. Küba Bilimleri Akademisi Academy of Sciences of Cuba yaptığı testler sonucu Interferon Alpha 2b’nin, COVID-19 tedavisinde etkili olduğu kanıtladı. Bunun üzerine ilaç, Çin’deki hastaların tedavi süreçlerinde kullanılmaya başlandı. Küba biyoteknoloji uzmanı ve Bio Cuba Farma’nın bilim danışmanı olan Dr. Luis Saturnino Herrera Martínez, Küba devlet televizyonunda, ölümle sonuçlanabilecek COVID-19 vakalarında ilacın şiddetlenmeyi ve komplikasyonları önlediğini tespit ettiklerini açıkladı. Martinez, aynı zamanda COVID-19 komplikasyonlarının tedavisinde antiviraller, antiritmik ve antibiyotikler de dahil olmak üzere 21 ilacın daha bulunduğunu vurguladı. Bu arada Küba Devlet Başkanı, Korona Virüsü COVID-19 salgınının tedavisinde etkili olduğunu tespit edilen toplam 22 ilacın üretimi için hazır olduklarını Twitter hesabından duyurdu. Interferon Alfa 2b Nedir? Küba, ilk olarak 1981 yılında Dang isimli ölümcül virüs ile mücadele kapsamında Interferon denilen bağışıklık ilacını geliştirmiş ve biyoteknoloji endüstrisinde dünyaya öncülük etmişti. Henüz gelişmiş ülkelerde dahi genetik bilimi ve biyogüvenlik ile ilgili yeterli bilgi yokken, 1981 yılında Küba’da kurulan Biological Front Forumu biyoteknoloji çalışmaları kaydederek, halk sağlığını korumada dünyaya örnek olmuştu. Kübalı bilim adamları bu forum kapsamında, 1986 yılında, genetik maddelerin kombinasyonundan oluşan Interferon Alfa 2b isimli ilacı geliştirdiler. Bu ilaç, Dang salgınından bu yana; bazı kanser türlerinin, HIV/AIDS gibi viral hastalıkların, zonanın, kronik hepatit B ve hepatit C’nin tedavisinde de kullanılıyor. Interferon Alpha 2b, aynı zamanda 2002’deki SARS ve son olarak 2012’deki MERS salgınlarının tedavisinde de başarılı olmuştu. Küba’nın Covid-19 Salgınında Ulusal Yaklaşımı Küba Halk Sağlığı Bakanlığı, ülkenin Corona Virüs COVID-19 salgını ile mücadelesi kapsamında 104 atölye kurdu. 14 Mart 2020 tarihinde yapılan açıklamada, tüm ülkede el ve yüzey dezenfektanı dağıtımına başlandığı ve tuvalet ürünlerinin satışında istikrar sağlanacağı duyuruldu. 90’ı yabancı ve 169 Kübalı olan 259 hasta epidemiyolojik gözetime alındı. Bu süreçte COVID-19 pozitif olan 4 hasta tespit edildi. Üçü İtalyan olan bu dört hastanın temas ettiği kişilere yapılan testlerde virüs tespit edilmedi. Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel Bermúdez, virüs ile mücadele çalışmalarını ve görüşlerini sürekli olarak Twitter hesabından yayınlıyor. Hastaların sağlık durumu, tedavi süreçleri ve virüs ile ilgili tüm gelişmeler ise güncel olarak Küba Cumhuriyeti’nin resmi yayınlarında paylaşılıyor. Küba’nın Covid-19 Salgınında Uluslararası Yaklaşımı Küba, henüz Corona Visürü ülke sınırlarından girmeden önce, 14 Şubat 2020 tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ni ziyaret etmiş ve salgın ile mücadele edeceklerini bildirmişti. 16 Mart 2020 tarihinde Küba Dışişleri Bakanlığı, İngiliz yolcu gemisinin MS Braemar Küba kruvaziyer limanına yanaşmasına, yolcuların sağlık durumunun önceliğini gözeterek izin verdi. O süreçte gemideki tüm yolcuların, sağlık önlemleri kapsamında gözaltına alındığı ve İngiltere’ye hava yoluyla güvenli ve hızlı bir şekilde geri dönüşlerinin organize edildiği de duyuruldu. Bakanlık yayınladığı bildirgede, uluslararası zorlukların üstesinden gelinebilmesi için uluslararası işbirliği gerektiğini ve sağlığın bir insan hakkı olduğunu vurguladı. Öte yandan Küba biyoteknoloji uzmanı ve BioCuba Farma’nın bilim danışmanı olan Dr. Luis Saturnino Herrera Martínez katıldığı televizyon programında; COVID-19 salgınında Çin’in ve tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu kadar Interferon Alfa 2b üretebileceklerini ve gerekirse ilacın üretimiyle ilgili bilgiyi diğer ilaç firmalarıyla paylaşacaklarını açıkladı. Kaynakça Bülten Aboneliğinizi AktifleştirinGüncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun. Abone olduğunuz için teşekkür şeyler yanlış spam yapmayacağız.
Küba’da yürütülen kanser aşısı tedavisine dair Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ve uzman Onkologların görüşlerine yer verilen Küba kanser tedavisi dosyası Küba Kanser Aşısı Tedavisi Dosyası Küba’da yürütülen kanser aşısı tedavisine dair Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ve uzman Onkologların görüşlerine yer verilen Küba kanser tedavisi dosyası 05 Mart 2018 Pazartesi 1335 Türkiye’de abartılı ve gerçeği yansıtmayan faydacı medyadik haberler yüzünden kanser hastalarında büyük umut uyandıran Küba Kanser Aşısı Tedavisi dosyasını tüm gerçekliği ve çıplaklığıyla siz değerli okuyucularımızın huzuruna getiriyoruz. Bu makalenin hayatınızda gözle görülür bir değişikliğe yol açması dileğiyle konumuza geçelim. Kanserle savaşan sanatçı Arif Sağ, geçtiğimiz aylarda doktorunun önerisi üzerine tedavi olmak için Küba’ya gitti. Peki Küba gerçekten de bu konuda kalıcı bir şey yapabiliyor mu? Gelin Onkoloji Uzmanı Prof. Gökhan Demir ile birlikte konuya bir göz atalım. Onkoloji alanında büyük çalışmalar gerçekleştiren ülkelerden biri olan Küba adını Kanser aşısıyla duyurmuştu. İnternette Arif Sağ’ın bu tedavi için Küba’ya gitmesiyle herkes kanser aşısı hakkında birtakım söylentiler duydu. Küba’daki kanser aşılarının etkili olduğunu söyleyen Onkolog Profesör Gökhan Demir bu konuda şöyle diyor “Vücuttaki bağışıklık hücrelerini uyarmayı başaran Küba birtakım aşılar geliştirdi. İki adet kanser aşısı çok dikkat çekiyordu. Bunlardan bir tanesi sadece akciğer kanserlerinde kullanılan bir aşıydı. Diğer ise kanserli hücrelerin yüzeyinde bulunan büyüme molekülüne karşı geliştirilen bir aşıydı.” Kanser Aşısı Tedaviye Yanıt Oranını Yüzde 15 Oranında Artırıyor Doktor Demir’e göre bu aşılar genellikle kemoterapiden sonra tedavinin sürdürülmesi ve bağışıklığın böylelikle güçlendirilmesi adına kullanılıyor ve kemoterapi ardından kullanıldığında iyi cevaplar alınıyor. Tedavinin olumlu yanıt oranının yüzde 15-20 civarında olduğuna yönelik çalışmalar mevcut. Bu kanser aşıları aynı zamanda Türkiye’de de uygulanabiliyor ve Eczacılar Birliği, aşıyı resmi olarak ülkeye getirebiliyor. Tek seçeneğin Küba olmadığını belirten Demir, bu tarz bağışıklık uyarıcı tedavi ajanlarının alternatiflerinin mevcut olduğunu ve Türkiye’de bulunabildiğini belirtiyor, ayrıca yine yurt dışından da getirtilebiliyor. Küba Kanser Aşısı Türkiye’de Test Ediliyor Kanserde ömrü uzattığı belirtilen kanser aşısının Türkiye denemeleri yapıldı ve bulgulara göre ömrü ortalama 2-3 ay uzattığı ortaya çıktı. İlacın Türkiye’ye getirilmesinde ise bir doz yaklaşık dolara mal oluyor. Kanser Aşısı Bağışıklık Hücrelerini Tetikliyor Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Nil Molinas Mandel, etken madde olan racotumomab’ın akciğer kanserlerinin yüzde 80-85’ini meydana getiren “küçük hücreli dışı” akciğer kanserlerinde etki ettiğini belirtti. Bu ilacı Küba’da mide, pankreas gibi diğer kanser türlerinde de kullandıklarını belirten Profesör Mandel, “Tümör hücresi vücuttaki bağışıklık sistemini kandırıyor. Vücudun kendi doğal parçası zannettiği tümör hücresi de vücutta dilediğince büyüyor. Cilt altına enjekte edilen bu ilaç, tümöre karşı savaşan bağışıklık hücrelerini tetikliyor ve vücut, hastalığı geriletmeyi, durdurmayı ya da en azından kendinden olmayan bir parçayı tanımayı öğreniyor. Türkiye’deki hastalar 3 yıldır bu aşıları kendi ülkelerine getirtiyor” dedi. Bavulla Getirilen Aşılar Tedavide İşe Yaramıyor Uzmanlar tarafından yapılan açıklamaya göre hastalar bazen ilacı Eczacılar Birliği yoluyla getirmek yerine kendileri gidip almayı tercih ediyorlar ancak soğuk depo zincirini bozdukları için ilaç yolda bavulda gelirken bozularak özelliğini kaybediyor ve hastada hiçbir tedavi etkisi yaratmıyor. Türkiye’de satılmayan bu ilacı ekonomisine uyan insanların ancak alabileceğini belirten Doktor Mandel, “Lenfosit yanıtlarında artış görülse ve hastalara umut verse de, bu tedavi hala standart tedavilerin yerini tutmuyor.” dedi. İlaç standart tedavilerle birlikte üst üste hastaya verilebiliyor ve yan etkide bulunmuyor. Küba Kanser Aşısı İle 5 Ay Daha Yaşadı Burhanettin Çevik adındaki hasta yakalandığı Akciğer kanserinin ardından Küba’daki aşıyı denedi ve aşı hastayı 5 daha adeta doping almış gibi yaşattı. Fakat aşının direnci 5 ay sonra kırıldı ve hasta sonunda hayata gözlerini yumdu. Eşi Behice Çevik ise eşinin ölümünün ardından hala aşının bir mucize olarak gösterilmesine ve medyada eşinin iyileştiğine dair haberler yapılmasına son derece tepki gösteriyor. Hastanın eşi, aşının hastalığı önlemediğini sadece bir süre daha hastayı hayatta tuttuğunu belirtiyor. Kanser Aşısı Tedavisi İle İlgili Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Açıklaması Konuyla ilgili Türk Tıbbi Onkoloji Derneği’nden son derece bilimsel ve çarpıcı bir açıklama geldi. Açıklama şu şekilde; “Son günlerde yazılı ve sözlü basında yer alan akciğer kanserinde aşı tedavisi konusunda hasta ve hasta yakınlarımızdan gelen sayısız soru üzerine Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu olarak aşağıdaki açıklamayı kamuoyuna duyurma gereğini duyduk. Hastalarınız bu duyuruya sitesinin toplum sayfasından ulaşabilirler. Akciğer kanseri aşısı nedir? İnsan vücudunda bağışıklık sisteminin çok önemli görevleri vardır. Bunlardan biri de vücutta sürekli oluşan veya dışarıdan aldığımız kendinden farklı ve yaşamla bağdaşmayan her türlü hücre ve organizmayı tanıyıp yok edilmesini sağlamaktır. Çoğu hücre de bu mekanizma sayesinde yok edilmektedir. Kanser hücrelerinin bir özelliği bu koruyucu mekanizmadan kaçabilmeleridir. Bu nedenle bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin kanser tedavisinde kullanılabilecek bir yöntem olduğu uzun yıllardır düşünülmüş ve farklı kanser tiplerinde bağışıklığı güçlendirerek tedavi çalışmaları başlamıştır. Bu konuda Kübaʹda geliştirilen bir aşının yapılan ön çalışmalarda akciğer kanserine karşı olumlu sonuçlar verdiği geçen hafta basında açıklandı. Racotumumab adlı aşı bağışıklık sistemini uyararak NeuGcGM içeren kanser hücrelerini tanıyıp yok eden antikorlar oluşmasını sağladığı gösterilmiştir. NeuGcGMʹnin normal hücrelerde bulunmadığı bilinmektedir. Ön çalışma sonuçlarına göre aşı ileri evre akciğer kanserinde iyileşme sağlamamakla birlikte, ömrü ortalama 2 ay uzatmaktadır. Bu yarar, sadece kemoterapiden yarar gören hastalarda görülmüştür. Aşı ile ilgili ilk çalışmalar ileri evre melanom cilt kanseri, meme ve akciğer kanserlerinde yapılmıştır. Az sayıda hastada araştırma amacıyla yapılan ve faz I denilen bu çalışmalarda aşının bağışıklık sistemini uyarabildiği ve hastalar üzerinde yan etkilerinin fazla olmadığı bulunmuştur. Daha sonra yine araştırma amacıyla bölgesel ileri veya yaygın evre küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastalarda yapılan faz II çalışmalarda; ilk verilen kemoterapi kürlerinden sonra racotumumab aşısı uygulananların, uygulanmayanlara oranla daha uzun süre yaşadıkları gösterilmiştir. Hastalarda aşının faydalı olması için kemoterapi sonrasında hastalığın gerilemesi veya en azından aynı kalması gerekmektedir. Kemoterapinin faydalı olduğu 176 hastada ilk iki ay içinde başlanılan aşı tedavisiyle ömür 2 aya kadar uzamaktadır. Az sayıda hasta sayısıyla yapılan çalışmalarda görülen küçük ama olumlu sonuçlar nedeniyle aşıyla ilgili daha ileri çalışmalar yapılmaktadır. Aşıyla ilgili çalışmalar halen devam etmektedir. İlacın tanı konulduktan sonra ilk yapılan tedaviye iyi cevap veren veya aynı kalan 1080 evre IIIB/IV küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastanın alınacağı ve bizim için en değerli olan faz III çalışma devam etmektedir. Bu çalışma hakkında bilgi adresli siteden alınabilir. Çalışma Küba, Arjantin, Brezilya ve Singapurʹda hasta alımına devam etmektedir ve sonuçları Eylül 2015ʹde beklenmektedir. Ancak bu çalışmanın sonuçları görüldükten sonra aşının gerçek etkisi anlaşılacaktır. Henüz yukarıda bahsedilen faz III çalışma sonuçlanmamasına rağmen, önceki çalışmaların olumlu sonuçları dikkate alınarak aşı Küba ve Arjantin’de 2013 yılında onaylanmıştır. Bu ülkelerde kemoterapi ile olumlu cevap alınan evre IIIB/IV küçük hücreli dışı akciğer kanseri tanılı hastalarda racotumumab aşısı kullanılmaktadır. Ülkemizdeki toplantı sırasında Kübaʹ lı meslektaşlarımız Küba’da akciğer kanseri tedavisinde sadece sisplatin, karboplatin, etoposid, vinorelbin, vinblastin gibi bizim önceki dönemlerde kullandığımız kemoterapilerin uygulanabildiğini vurgulamışlardır. Aşının gemsitabin, premetreksat gibi son yıllarda kullandığımız kemoterapilerin uygulandığı hastalarda fark yaratıp yaratmadığı da bilinmemektedir. Elimizdeki olumlu veriler önceki tedavilerin kullanıldığı hastalara aittir. Bu nedenlerden ötürü çok olumlu olacağı düşünülen bu aşının devam etmekte olan faz III çalışmasının sonuçları daha değerlidir ve beklenmelidir. Bugün için standart tedavi olarak kabul edilmesi uygun değildir. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği olarak kanser tedavisinde alınan her olumlu sonucu heyecanla karşılıyor ve tedavide faydalı olduğu kanıtlanan her yeni ilaç ve yöntemi de hızla kullanıma katmaya çalışıyoruz. Umarız bu tedavi yöntemi de tedavide başarılı olur. TÜRK TIBBİ ONKOLOJİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU ” Konuyu sizler için elimizden geldiğince kısa, öz ve sadece gerekli bilgileri toplayarak araştırmaya çalıştık. Bu makalede geçen tüm bilgilerin tarafsız ve fayda gözetilmeden, saf bilimsel gerçekler ışığında hazırlandığını önemle belirtmek isteriz. Allah tüm hastalarımızın yardımcısı olsun, sağlıkla kalın. haber 361 false Toplumsal engeller Üye Girişi
küba da tedavi olmak için gerekenler