🦬 10 Yaş Erkek Çocuğu Psikolojisi

ÖZET Çocuğun hasta olması sadece hasta olan çocuğu değil ailesini de doğrudan etkileyecektir. Hastalığın çocuk ve aile üzerindeki etkileri; çocuğun hastalığının doğuştan veya sonradan kazanılmış olması, hastalığın kazanıldığı yaş, çocuğun uyum düzeyi ve yetenekleri, anne-baba-çocuk ilişkisi, aile içi Çocuksahibi olmak istemeyen 7 kadın ve 5 erkek ile görüştük. Neden çocuk sahibi olmak istemediklerini ve çevrelerinden nasıl tepkiler aldıklarını sorduk. Özge 32 yaşında, editörlük yapıyor. Türkiye koşullarını ve dünya konjonktürünü göz önünde bulundurarak “Bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum” diyor Çocuklar bu yaşta uzamaya devam edeler. Ortalama yılda 5 cm uzarlar ve 2,5 kilo alırlar. • Kız çocuklarının beden gelişimi erkek çocuklarına oranla daha hızlıdır. Bunun için kız çocukları hareketlerine daha kolay hakim olurlar ve el becerileri daha çok gelişir. • Küçük kaslarının gelişimi sonucu el becerileri Ancak8 yaşındaki erkek çocuk, ani fren yapmasına karşın hızlı trenin altında kaldı, olay yerinde hayatını kaybetti. 40 yaşında olduğu belirtilen anne hastanede tedavi altına alındı. PSİKOLOJİK DESTEK VERİLİYOR. Bir çocuğun ölümüne yol açan olaya tanıklık edenler arasında o esnada peronda bulunan çok GeriÇocuk Sağlığı 4-5 Yaş Arası Psikolojik Gelişim. MENÜ Erkek kadın farkını merak eder. Soruları basit, ayrıntıya girmeden yanıtlamak yeterlidir. Genital organa ilgi 2487KAMU KURUM VE KURULUŞLARINCA AÇILACAK ÇOCUK BAKIMEVLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 12.10.1987, No : 87/12197 Dayandığı Kanunun Tarihi: 14.7.1965, No : 657 Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi: 8.12.1987, No : 19658 Yayımlandığı Düsturun Tertibi: 5, Cildi : 27, S.1247 BİRİNCİ BÖLÜM 36Aylık (3 yaş) Çocuklarda Kişisel Sosyal Gelişim. -İnatçılık biter, söz dinleyen, daha uyumlu bir çocuk olur. -Diğer çocuklarla bir arada olmaktan hoşlanır. -Başka çocuklarla oyun kurar ve etrafındaki çocuklar ile oyun oynar. -Ne, nerede, kim gibi soruları sorar. -İki aşamalı komutları rahatlıkla yerine getirir. RxQif. "İş yerinde fazla çalışamamak. Ölme korkusu, uyum sağlayamıyorum. Yaşım 31 fakat yaşımın olgunluğu yok. 10 yaşındaki çocuk gibiyim." Üsküdar Üniversitesi NPSUAM Feneryolu Polikliniği'nden Prof. Dr. Orhan Doğan, ruh sağlığınızla ilgili sorularınızı cevaplandırıyor… DEPRESYONLA İLGİLİ HER TÜRLÜ BİLGİ İÇİN TIKLAYIN... CİNSEL SORUNLARINIZ MI VAR? ÇÖZÜN... TAKINTILARINIZI YENEBİLİRSİNİZ... KİŞİLİK BOZUKLUKLARI İLE İLGİLİ BİLGİ ALMAK İÇİN TIKLAYIN... ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞINIZ VARSA ÜZÜLMEYİN, KURTULABİLİRSİNİZ'... CİNSEL SAĞLIKLA İLGİLİ HER TÜRLÜ BİLGİYİ ÖĞRENİN.. SORU İş yerinde fazla çalışamamak. Ölme korkusu, uyum sağlayamıyorum. Yaşım 31 fakat yaşımın olgunluğu yok. 10 yaşındaki çocuk gibiyim. CEVAP İnsanların en önemli ve olumlu özelliklerinden biri, yeni koşullara uyum sağlayabilmesidir. Sizin uyum sağlayamamanız çeşitli nedenlere bağlı olabilir Kendine güvensizlik, beklenti düzeyi, "olgun olmamanız", çekingenlik, başarısızlık korkusu gibi. Sizin için daha doğru bir yargıya varabilmek için gelişme dönemlerinizin, kişilik yapınızın, sosyal ilişkilerinizin, neden fazla çalışamadığınızın, davranışlarınızın nasıl olduğunun ayrıntılı olarak gözden geçirilmesi gerekir. Bir psikiyatriste başvurursanız, hem nedenleri daha iyi anlaşılır, hem de çözüm yolu bulunmaya çalışılır. SORU Eşim çalışmıyor ve de çok huzursuzluk veriyor para yönünden. 3 senelik evliyim 3 senede toplam 5 kere işe girip çıktı. CEVAP Sık sık iş değiştirme bir uyumsuzluğun göstergesi olarak kabul edilir. Bu uyumsuzluk genellikle kişilik özellikleriyle ilgilidir, daha düşük oranda bazı psikiyatrik bozukluklarda da görülebilir. Eşinizin kişilik özelliklerinin, alışkanlıklarının, sosyal çevresinin, gelecek planlarının gözden geçirilmesi anlama ve çözüm bulmada yardımcı olur. Bunun için bir psikiyatriste başvurmanız, gerekirse psikologla birlikte tedavisinin yürütülmesi uygun olur. SORU SORMAK İÇİN TIKLAYIN… YAŞIM 31 AMA 10 YAŞINDA ÇOCUK GİBİYİM BABAM GİBİ OLACAĞIM DİYE ÇOK KORKUYORUM 4 YAŞINDA OĞLUM CÜMLE KURAMIYOR EVDEN DIŞARI ÇIKMAK İSTEMİYORUM EN KÜÇÜK ŞEYİ BİLE SORUN YAPIYORUM 2 YILLIK EVLİYİM, EŞİMDEN ŞÜPHE EDİYORUM EVLİ BİR ERKEKLE BERABERİM AMA... SÜREKLİ PANİK HALİNDEYİM İNSANLARDAN KAÇIYORUM, SÜREKLİ YALNIZ KALMAK İSTİYORUM KENDİMİ ÇOK KÖTÜ HİSSEDİYORUM ERKEK ARKADAŞIMIN AİLESİ BENİ İSTEMİYOR DİĞER SORU VE CEVAPLARI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...5. BÖLÜM DİĞER SORU VE CEVAPLARI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...3. BÖLÜM DİĞER SORU VE CEVAPLARI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN..2. BÖLÜM DİĞER SORU VE CEVAPLARI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...1. BÖLÜM Yayınlanma Tarihi 23 Ağustos 2012 Perşembe, 0731 Güncelleme Tarihi 23 Ağustos 2012 Perşembe, 0733 Gelişimsel Seyir Çocukların yaşayacakları gelişim özellikleri ve değişimler, kişisel farklılıklar gösterse de genel olarak öngörebileceğimiz bir seyir izler. Yetişkinler olarak bu değişimleri bilmek ve farkında olmak, hem kaygılarımızı gidermek hem de onlara destek olmak için önemlidir. 8-9 yaş çocukların erken çocukluk döneminden çıkıp, kendilerini tanıma, üst düzey sosyal ve bilişsel becerilere sahip olmaya başladıkları, tüm bedensel enerjilerinin artık öğrenmeye yönelmeye başladığı okul çağına girdikleri ilk yılları kapsar. Bu yaş çocukları artık günlük becerilerinde kendilerine yetebilmektedir. Akran grupları ile öğretmenleri, erken çocukluk dönemine kıyasla hayatlarında, aldıkları kararlar ve duygu durumlarında çok daha fazla öneme sahiptir. Bu gelişim süreci de daha önceki dönemlerde olduğu gibi bilişsel, fiziksel, sosyal ve dil boyutundaki değişim ve olgunlaşmadan GelişimNesnelerin kitle, hacim, sayı gibi özelliklerini kavramları öğrenebilirler. Bu dönemde maddenin korunması, ağırlıkların korunması ilkelerini kazanırlar. Örneğin; geniş bir bardakta bulunan suyu, uzun bir bardağa doldurduğumuzda, miktarının değişmediğini söyleyebilirler. Bu çağdaki çocuklar bir olayı diğer insanın gözüyle görebilmeye başlarlar. Öğrenmenin en hızlı olduğu kavramı gelişmeye başladığı zaman çocukta basit bir saat kavramı vardır, ancak takvimi, ayları, haftaları ve günleri öğrenmesi belirli bir gelişim basamağına geldiğinde gerçekleşir. Yetişkinlerin algıladığı anlamda zaman kavramı çocuklarda ortalama 10 yaşlarında kazanılır. Pratik çözümler gerektiren durumlarda mantıklı düşünceler ileri sürebilirler. Sebep-sonuç arasındaki ilişkiyi anlamaya başlarlar. Doğa ile ilgili konuları anlamaya başlarlar. Canlı cansız ayrımını yapabilirler. İlköğretimin ilk yıllarında çocuklar, doğal sayıları önce ezbere sayarlar, daha sonra sayı kavramını Gelişimi Zihinsel gelişime paralel olarak dil gelişimi de hızlıdır. Sekiz-dokuz yaş civarında çocukların kelime hazineleri oldukça genişler. Sözcük dağarcıkları ortalama üç bin kelime olmuştur. Karmaşık cümleler kurabilirler. Fikir alışverişi yapabilirler. Konuşmaktan ve tartışmaktan hoşlanırlar. Duygularını yalın bir dille ifade GelişimBüyüme ilk çocukluk yıllarına göre yavaşlamıştır. Gelişimin daha çok kol ve bacaklarda hızlı olduğu görülür. Küçük kaslar gelişimini bu dönemin başlarında çocukların el- göz koordinasyonu tam olarak gelişmediğinden dolayı resim, el işi, düzgün yazı yazma gibi etkinliklerde zorlanabilirler. Yedi-sekiz yaş çocuklarının görme yeteneğinin tam gelişmemiş olmasından dolayı ince uçlu kalem kullanırken ve küçük puntolu yazı okurken dönemde çocuklarda kalıcı dişler çıkmaya başlar. Enerjiktirler. Fiziksel aktiviteler daha önemli olmaya başlar.,Sosyal GelişimEn önemli duygusal ihtiyaç; sevilme, beğenilme ve başarılı olma duygusudur. Üretmekten ve yaptıkları işlerden zevk almaya anladıklarında, mutlu olurlar. Başarısız olduklarında hayal kırıklığına uğrarlar ve hayali başarılara sığınabilirler. Bu dönemde çevresindeki kişilerin tutumuna göre çocuğun benlik saygısı gelişir. Esnek düşünme becerisini kazanamadıklarından dolayı inatçı davranışlar gözlemlenebilir. Paylaşma bilinci artmaktadır. Bağımsız olma ihtiyacı kimi zaman inatçı ve isyankar tavırlar sergilemelerine neden olabilir. Arkadaş ilişkilerinde olumlu gelişmeler gözlenir. Sırdaş olmak bu dönemde çok önemlidir ancak henüz gerçek anlamda sır tutamazlar. Kız ve erkek çocukların ilgi ve oyunları belirgin derecede davranışlarını değerlendirmeye ve başkalarının yerine kendilerini koyabilmeye başlarlar. Öğrenme YaklaşımlarıAşağıda bireylerin yatkınlıklarının olduğu zeka türleri ve içeriklerine yer verilmiştir. Araştırmalar her bir çocuğun kendine özel bir öğrenme yöntemi ve kapasitesi olduğunu göstermektedir. Siz de çocuğunuzun aşağıdaki zeka türlerinden hangisine yatkın olduğunu keşfetmeye çalışabilirsiniz. Yaş aldıkça, sizin de desteğiniz ile çocuklar yeni bilgileri hız ve kolaylıkla edinebilmektedir, ancak asıl önemli olan çocuklara öğrenme hevesi ve merakı aşılamak değil mi? Peki bunu sağlamak erken yaşlarda mümkün mü?Anne baba olarak neler yapabilirsiniz bir bakalımSizin sunduklarınız arasından tercih hakkı tanıyın. Başarılarını değil, çabasını takdir edin. Sorduğu sorulara bıkmadan, usanmadan, daha küçüksün’ demeden yanıt verin. Kitap okumayı sevin. Ancak böylelikle yeni bilgiler edinme merakı olan bireyler ile kıyaslamayın. Düşmesine, pislenmesine ve oyuncaklarını söküp, yeniden birleştirmeye çalışmasına izin verin. Doğada zaman geçirmesini işin bitirilmesi ile ilgili kararlı ve ödülden kaçının. İyi ve kötü davranışları ile ilgili, her iki tarafta soğukkanlı olduğu bir zamanda durum ile ilgili sohbet edin. Koşulsuz sevin ve sizin istediklerinizi yapması için zorlamayın. Kendi istediklerinin arkasından gitmesi için yüreklendirin. Eğitime yeni bir yaklaşım getiren Çoklu Zekâ Kuramı Harward Üniversitesi öğretim üyelerinden Howard Gardner tarafından geliştirilmiştir. Çoklu zeka kuramında, bireydeki tek zekâ “IQ” durumuna karşılık birçok zekâ alanları ve yetiler bileşiminin var olduğunu, bunlarında geleneksel kalıplaşmış sınavlar ile ölçülemeyeceğini bireylerin sadece yetenekli oldukları bir alanda uzmanlaşmaları yerine, sahip oldukları çoklu zekâ dilsel, mantıksal, uzamsal, müzikal, bedensel, sosyal, öze dönük, doğa ve moral zekâ alanlarında bireylerin uygun ve kapsamlı eğitimlerle geliştirilmelerini, teşvik edilmelerini sağlaması gerektiği savunulmaktadır. ÇOKLU ZEKA ALANLARIMatematiksel-Mantıksal KapasiteSayıları etkili bir şekilde kullanabilme, neden-sonuç ilişkisinden varsayımlar oluşturma, sorgulama ve soyut işlemler yapabilme KapasiteGörsel araştırma, fark etme, zihinsel benzeştirme, uzamsal akıl yürütme, hayalleri gerçekleştirme, içsel ve dışsal benzetmeleri birleştirme yetenekleridir. Müziksel-Ritmik işitsel KapasiteMüzik formlarını algılama, ayırt etme ve müzikle ifade etme yetenekleridir. Bedensel-Kinestetik KapasiteBireyin düşünce ve duygularını anlatmak için vücudunu kullanması, ellerini kullanarak yeni şeyler üretmesi yeteneğidir. Bir problemi çözmek, bir model inşa etmek veya bir ürün meydana getirmek için vücudunun belli organlarını kullanabilme KapasiteÇevresindeki insanların duygularını, isteklerini ve ihtiyaçlarını anlama, ayırt etme, onlarla etkili iletişim kurabilme yeteneğidir. Kişisel İçsel KapasiteKendini tanıma ve kendisi hakkında sahip olduğu bu bilgi ve anlayış ile uyumlu davranışlar sergileme yeteneğidir. Doğaya İlişkin KapasiteYaşayan canlıları tanıma, onları belli karakteristik özelliklerine bağlı olarak sınıflandırma ve diğerlerinden ayırt etme yeteneğidir. Sözel-Dilsel ZekaBireyin dile ait kavramları sözlü ya da yazılı olarak etkili bir biçimde kullanabilme stili ile zeka arasında herhangi bir bağ yoktur. Her birey birbirinden farklı tarz ve hızda öğrenir. Ancak herkesin daha kolay öğrendiği bir yöntem ve alan mevcuttur. Kişiler sadece bir alana yatkın veya bir şekilde öğrenebilir değillerdir. Birden fazla zeka alanına dair kapasiteye ve öğrenme yöntemine sahip olabilirler. Kişiler genellikle üç yolla bilgi edinirler; görsel, işitsel ve kinestetik. Birden fazla ve hatta bu saydığımız üç yolunda kullanılması ile bilgiyi daha kolay işleyen/edinen çocuklar klasik okul sisteminde zorlanabilir ya da yanlış/haksız yere yaramaz ya da tembel olarak etiketlenebilirler. Ne yazık ki çocuklar farklı öğrenme türleri keşfedilemediğinden, birçok eleştiri ve etiketlenme ile sıkça ne demek mi?Düşünün ki sizin çocuğunuz 1. Sınıfta okuma yazma öğrenmeye çalışan bir çocuk olduğunu varsayalım. dokunsal/kinestetik yolla öğrenebilen bir çocuk ve yeni konular okulda öğretmen tarafından anlatılmakta evde de sizin yönlendirmeniz ile okuyup, tekrar etmekte. Ancak çocuğunuz geçen zamana rağmen rakam ve sayıları doğru isimlendirmekte ve düz yazmakta güçlük çekiyor. Şimdi bu çocuk büyük ihtimalle okul ve evde öğrenemediği için daha çok okuma ve yazmaya zorlanıyor. Zorlandıkça ve yapamadıkça gittikçe öğrenmeye hevesini kaybetmeye ve isteksizlik yaşamaya başlıyor. Çevresindeki yetişkinler tarafındansa Dikkatsiz’, İlgisiz’, Yaramaz’, Öğrenemiyor’ gibi etiketlemelere başlıyor ve ailenin de bunlar ile ilgili kaygı düzeyi gittikçe artıyor. Peki ya, resmi tam göremiyorsak, çocuğun yaşadığı duruma dair İlgisiz’ ve Dikkatsiz’ olan bizlersek?! Evet gerçek bu. Gözümüzden kaçan bu çocuğun nasıl öğrendiği gerçeği. Bu çocuk dokunmak istiyor. Suya, kuma, çamura yazma ihtiyacı duyuyor rakamları ve harfleri. Önce parmağı ile üzerinden geçmek, sonra daha büyük boyutta yazmak, sonra zamanla yazdığı ses ve harflerin beklenen küçüklükte yazmasına izin verilmesini istiyor. Belki diğerlerinden daha çok tekrar yapmak istiyor. Belki de parmak kasları yeterli olgunlukta değil ve diğerlerinden daha çabuk yoruluyor.... Yani özetleyecek olursak, anlaşılmaya ihtiyacı var çocukların. Evde veya okulda bir uzman gibi takip etmek ve tanı koymak değil kast edilen fakat çocuklarımıza müdahale etmeden önce sabır ve dikkatle onların bireysel-kendilerine özgü işletim sistemlerini’ keşfetmeye çalışmak, inanın hem ilişkisel hem de ileriki yıllar adına da akademik yaşantıda yaşanacak birçok sorun için önleyici nitelikte TEMEL ÖĞRENME STİLİGÖRSEL Görerek ve okuyarak öğrenmeyi tercih ederler. Kendi kendine okuyarak öğrenebilirler. Renkli, grafik ve haritaları tercih İşiterek, dinleyerek ve tartışarak öğrenmeyi tercih Bazılarının aklında hareket enerjisi daha iyi kalır. Bunlar öğrenecekleri şeylerle fiziksel temas kurarak, yaparak öğrenirler. Öğrenme sırasında hareket halinde olmak odaklanmalarını Alanlarını Geliştirmeye Yönelik Oyun ve Oyuncak ÖnerileriSizler gibi davranmayı önemsedikleri ve gözlem becerileri çok daha kuvvetli olan bu dönem çocuklarına hangi tutum ve davranışı kazandırmak istiyorsanız, bilin ki yolu sizin nasıl davrandığınızdan geçiyor. Bu dönemde, doğru model olmanın her yaşta olduğundan çok daha kritik bir öneme sahip olduğunu unutmayın. Bu yaşta akranları ile zaman geçirmelerini sağlamanız onlar için çok önemli. Aile içerisinde de birçok farklı konu hakkında sohbet etmeniz hem özgüven gelişimlerini destekleyecek hem de yaşananlar ile ilgili konulardan söz ederken çocukların empati yetenekleri ile problem çözme becerilerinin gelişmesine olanak Hatırlatma Bu içerik ilgili uzman danışman tarafından izleyicilerimizi bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Kendinizin veya çocuğunuzun sağlığı ile ilgili her konuda, bir tıp doktoruna veya çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında çalışan uzmanlara danışmanızı tavsiye ederiz. 10 yaş, genel olarak hareketlerin, düşünce yapısının ve fiziksel olarak bir değişimin başlangıcıdır. Artık ergenlik öncesi dönem olarak kabul edilen bu yaş, bazı çocuklar için farklı olabilir. Kimi çocuk için ergenliğin ilk yılı ya da ergenlikten önceki 2. yıl olabilir. Genellikle kız çocuklarında 11 – 12 yaşları civarında başlayan ergenlik, erkek çocuklarında 12 – 13 yaş dönemine denk gelir ve yaklaşık yirmili yaşların başlangıcına kadar devam eder. Kızlarda ve erkeklerde büyük farklılıklar gösterse de temelde ortak olan bazı özelliklerle çocuk değişir. Ergenlik, basit bir tanımlama yapmak gerekirse herkeste farklı tepkilerle ortaya çıkan hem zihinsel hem fiziksel olarak yetişkinliğe adım atılmaya başlanan bir evredir. Ergenlik de kendi içinde evrelerden oluşur. 10 yaş ise bu evreye girişin başlangıcı ve hazırlığı gibi düşünülebilir. Bu yaşlarda çocuğun zihin gelişimi de beden gelişimi gibi çok hızlıdır. Artık bir yetişkine yakın şekilde düşünebilir ve hareketlerinin bilincindedir. Beden olarak da gelişme artık yavaşlamıştır. PSİKOLOJİ 10 yaş çocuğu psikolojik olarak artık bir yetişkine yakın tavırlar sergilemektedir. Henüz hala bir çocuk olsa da daha mantıklı düşüncelerle, daha mantıklı cümleler kurarak konuşur. Bu dönemde yeni şeyler öğrenmeye ve deneyimlemeye çok açıktırlar. Meraklı tavırlarıyla dikkat çeken 10 yaş çocuğuna dürüst ve mantıklı cevaplar verilmesi önemlidir. Çünkü eğer siz ona karşı dürüst olmazsanız elindeki olanakları kullanarak sorduğu soruların cevabını arkadaşlarından ya da internet gibi yerlerden aramaya çalışabilir ve doğru olmayan bilgiler öğrenebilirler. Bu hem çocuğunuzun psikolojisi hem de size karşı olan güven duygusunu sarsabilir. Kesinlikle her konuda size güvenebileceğini bilmelidir. Eğer ona bir birey olduğunu hissettirmez ve başınızdan savmaya çalışırsanız buna isyan edecek tepkiler vermeye başlayabilir. Artık neden-sonuç ilişkisi kurabilir, konular üzerinden mantıklı çıkarımlar yapabilir, konu üzerine kendi düşüncelerini belirtebilir. Soyut kavramları algılamaları gelişmiştir. Anlatılan her şeyi kolaylıkla anlayabilirler. Fakat olduğu gibi kabul etmek bu yaş çocuğunun yapacağı bir şey değildir. Çok soru sorarlar ve verilen her bilgiyi, her tartışmayı, her fikri sorgulamaya başlarlar. Neden ve niçin diye sormak bu yaşın en belirgin özelliklerindendir. Bu merak duygusunu bastırmaya çalışmadan ona en doğru cevapları verirseniz size olan güveni artacak ve sizin gözünüzde kendini başarılı görecek, özgüveni artacaktır. Ayrıca artık doğru yanlış mukayesesi yapabilmektedir. Kendi doğrularını sonuna kadar savunur. Zihinsel bakımdan artık olgunlaşma yolunun önemli bir kısmını kat etmiş 10 yaş çocuğu derslerini de daha kolay anlamaya başlayabilir. İlgi duyduğu konuları aklında tutması kolaydır, derslerini de dikkati ve enerjisini vererek çalışırsa kolaylıkla üstesinden gelecektir. Bu dönemde kızlar ve erkekler arasında gruplaşmalar olabilir. Birbirlerine karşı bazen acımasız ve kırıcı tavırlar takınabilirler. Çocuğunuz ister kız ister erkek olsun iki cinsiyete de aynı şekilde davranması gerektiğini bazen hatırlatmanız gerekmektedir. Çocuğunuza her zaman nasıl sevgiyle yaklaşıyorsanız onun da diğer insanlara öyle davranması gerektiğini anlatmalısınız. Eğer siz sinirli ve saldırgan bir tavır takınırsanız o da sizin aynada bir yansımanız gibi olacak ve öyle davranacaktır. Özellikle arkadaşlarına olan tavrına dikkat etmelisiniz. Bu dönemdeki asiliği genellikle size olacaktır. Arkadaş çevresinde kabul görmek adına onlara uygun davranmaya çalışacağı için sorun çıkmayacaktır. Ama size karşı aynı tavrı takınmayabilir. Bir anda giydiği kıyafetler, taktığı saatler, ayakkabılar önemli olmaya başlayabilir. Arkadaşlar arası bir rekabet oluşabilir. Birbirlerine kendilerini kabul ettirme çabaları nedeniyle hep daha fazlasını isteyeceklerdir. Bu konuda sabırlı olup ona gerekli açıklamaları yapmayı denemelisiniz çünkü her istediği, istediği anda olmayacaktır, bunu kabul etmesi gerekmektedir. Aslında özgüvenlerinin düşük olduğu bu dönemde, bu açıklarını saldırgan tavırları ile kapatmaya çalışacaktır. BESLENME VE SAĞLIK 10 yaş çocuğu gelişimi nedeniyle vücudundaki farklılıkları fark etmeye başlayabilir. Erkek çocukları için bu durum biraz daha süreye ihtiyaç duysa da kız çocuklarının bu yaşta fiziksel olarak değişimleri başlama hazırlığındadır. Kızlarda ve erkeklerde bedensel olarak farklı belirtiler ortaya çıktığı gibi zihinsel olarak da farklı tepkiler çıkabilir. Bu değişimlerin bilincinde olması önemlidir. Bu konu üzerinde konuşmanız ve ne gibi gelişmeler olacak, hayatında neler değişecek ona anlatmanız gerekmektedir. Bunu bilmek hakkıdır ve eğer siz anlatmazsanız bir şekilde öğrenmenin yolunu bulacaktır. Hem bu durum yakınlaşmanız, onu anladığınızı göstermek için bir fırsat yaratabilir. Vücudundaki değişimlerden utandığı zamanlar olabilir ya da bazı konuları açıkladığınızda bundan çekinebilir. Bunların hepsinin büyümenin ve yetişkinliğe geçişin bir parçası olduğundan bahsedebilir ve herkesin bu değişimleri yaşadığını anlatabilirsiniz. Hayatının bundan sonraki kısmını belirleyecek bu dönemde sağlığını koruması için dikkatli olmalısınız. Tabi ki en önemlisi sağlıklı besinler bunun için önemli kaynaktır. İşlenmiş, koruyucu madde içeren, hazır yiyecekler tüketmesine izin vermek çocuğunuzun sağlığını tehlikeye atmaktır. Mümkün olduğunca taze ve doğal besinler tercih edilmelidir. Ayrıca tek tip beslenmeden kaçınılmalı ve her besin grubundan dengeli şekilde tüketilmelidir. Süt, et, tahıl, baklagiller, sebze ve meyve gibi besin gruplarından ihtiyacı kadar yemesi hem sağlıklı bir kiloya sahip olması hem yeterli enerjiyi alması hem de zihinsel fonksiyonlarını en üst seviyede çalıştırması demektir. Ayrıca bu dönemde çocuğun spor yapması ve enerjisini atması önemlidir. Yöneldiği bir spor varsa onu desteklemelisiniz. Zihinsel ve fiziksel olarak sanatla ve sporla uğraşması ona iyi gelecektir. Kilolu bir çocuğunuz varsa bu dönemler onun için daha zor geçebilir. Bunun için ona insanların dış görünüşlerinin hiçbir önemi olmadığını ama sağlığını korumak adına yediği besinlere dikkat etmeniz gerektiğini anlatabilirsiniz. Ayrıca spor yaparak ve dengeli beslenerek kolaylıkla kilo verebileceği konusunda onu desteklemelisiniz. Önemli olan günlük aldığı enerjinin, harcadığı enerjiyi geçememesidir. İçerikler10 Yaş Boy Kilo Gelişimi10 Yaş Çocuğu Psikolojisi10 Yaş Çocuğu Korkuları10 Yaş Çocuğu Bilişsel Gelişimi10 Yaş Çocuğu Cinsellik 10 yaşındaki kız ve erkek çocuklarının ergenliğe giriyor olmalarından dolayı vücutlarında fiziksel değişiklikler olmaktadır. Bu nedenle stresli hissediyor olabilirler. 10 Yaş Boy Kilo Gelişimi 10 yaşındaki çocuğun kilosu kaç olmalı değerlendirirken Dünya Sağlık Örgütü’nün 10 yaş boy kilo oranları verilebilir. 10 yaşındaki çocuğun kilosu kaç olmalı sorusunun cevabı kız ve erkek çocuk için farklıdır. Yaklaşık olarak 10 yaşındaki kız çocukların boyu 139 cm ve erkek çocukların boyu 138 cm’dir. Kilo olarak değerlendirildiklerinde cinsiyet olarak farklılık çok görülmemektedir. Kızlar ve erkekler 32 kg civarlarındadır. 10 Yaş Çocuğu Psikolojisi 10 yaş çocuk psikolojisini incelerken pek çok açıdan değerlendirmek gereklidir. Bu yaştaki çocukların bireysel farkındalıkları biraz daha artmıştır. Kendileri ile ilgili bildikleri konular daha fazladır. Nelerden hoşlandıklarını veya hoşlanmadıklarını; ne zaman üzüldüklerini, mutlu olduklarını ve hangi davranışların onları öfkelendirdiği gibi konularda bilinçlilik seviyeleri artmıştır. Önceki yaşlara göre bunları biraz daha kontrol edebilir hale gelmişlerdir. Hem kız hem de erkek çocuklar ergenliğe girmeye başlamışlardır. Ergenlik dönemine giriş, beraberinde pek çok duyguyu, düşünceyi ve davranışı da getirmektedir. Bu duygular, düşünceler ve davranışlar dalgalı bir şekilde seyredebilir. Ergenlik dönemi ile ilgili kaygılı ve meraklı olabilirler. Neler olacağını bilmediklerinden dolayı düşüncelerinde belirsizlik olabilir. Davranışları tutarlı bir şekilde seyredemeyebilir. Kendilerini bulma yolunda büyük çocuklara hayranlık duymaya ve onları taklit etmeye başlayabilirler. Bu geçişin daha rahat ve kolay olmasını sağlamak için çocuklara ergenlik dönemi ile ilgili içerisinde çocuk sağlığı bilgilerinin de olduğu açıklamalar yapılabilir. Çocuk bakımı konusunda da bilgilendirilmelidir. Öz bakımını nasıl yapacağı anlatılmalıdır. 10 Yaş Çocuğu Korkuları Bu yaş çocuklarının birçok farklı korkusu ve kaygısı olabilir. Karanlık korkusu ve yalnız kalma korkusu en sık görülenlerdendir. Bazı çocuklar belirli bir nesneden veya hayvandan da korkabilir. 10 yaşındaki çocukların bilişsel becerileri daha da gelişmiş olduğundan algılama düzeyleri artmıştır. Haberlerde, televizyon programlarında ve gazetelerde gördükleri cinayet, suikast veya savaş gibi olaylardan etkilenebilirler. Bu nedenle kaygı duyabilirler ve korkabilirler. Aynı olayların kendisine veya ailesine olma ihtimali üzerine düşünebilirler. Ailelerin yapabileceği bazı davranışlarla çocukların bu korkuları hafifleyebilir. Öncelikle çocuğun duygusu kabul edilmelidir. Duygusunun ebeveynleri tarafından görülüyor olduğunu bilmek çocuğu rahatlatmaktadır. Ardından çocuğun korkusuna neden olan düşünceleri üzerine konuşulmalıdır. Bu düşüncelerin akılcılığı ve gerçekliği üzerine konuşmalar yapılabilir. Olayın gerçekliği birlikte tartılabilir. Bunu yaparken korkusunun küçümsenmemesine dikkat edilmelidir. Küçümsendiği takdirde çocuk anlaşıldığını hissedemeyebilir. Çocuklar kendi iyileşmesini bildiğinden dolayı bu korkularıyla nasıl baş edebileceği, öncelikle çocuğun kendisine sorulabilir. Alternatif fikirler de konuşulabilir. Bunlar yapılmış olmasına rağmen bazı çocuklar hala aşırı korku içerisinde olabilirler. Çocukların korkuları günlük yaşamını engellemeye başladıysa bir uzmandan destek alınmalıdır. 10 Yaş Çocuğu Bilişsel Gelişimi 10 yaş çocuk psikolojisi değerlendirilirken duygusal gelişiminin yanında bilişsel gelişim de değerlendirilmelidir. Bilişsel gelişim değerlendirilirken eğitim hayatına da dikkat edilmesi gerekmektedir. 10 yaşındaki çocuklar okul öncesi eğitimden oldukça farklı akademik bir hayata sahiptir. Daha yoğun bir akademik hayatları vardır ve bu nedenle daha fazla stres altında olabilirler. Bu yaş çocuklarının okul hayatıyla paralel olarak bilişsel becerileri önceki yıllara kıyasla daha da gelişmiştir. Bilişsel becerileri geliştiğinden tartışmaları daha akılcı bir hal almıştır. Düşünceleri daha organize bir şekildedir. Aile içerisindeki konularda söz sahibi olmak ve tartışmalar içerisinde bulunmak isterler. 10 Yaş Çocuğu Cinsellik Cinsel gelişim, çocuk sağlığının ve çocuk gelişiminin bir parçasıdır. 10 yaşındaki çocuklar ergenliğe giriyor olmalarından dolayı cinselliğe olan ilgilerinde artış olmaktadır. Yetişkinlerin cinsel hayatları ile ilgili merak içerisinde olabilirler. Cinsellikle ilgili bilgileri artmıştır. Kendi cinsiyle ilgili bilgileri olduğu kadar karşı cinsle ilgili de bilgileri artmıştır. Karşı cinse olan ilgilerinde artış vardır. Çıplak veya yarı çıplak insanların resimlerine bakmaya çalışabilirler ve meraklanabilirler. Akranlarıyla romantik ve cinsel ilişkiler hakkında konuşmaları olabilir. Konuşmalarının içinde cinsel kelimeler olduğu fark edilebilir. Bazı çocuklar kimsenin onları görmediği özel anlarında mastürbasyon yapabilir. Tüm bunlar nedeniyle 10 yaşındaki çocukların cinsellik ile ilgili birçok sorusu olabilir. Birçok aile bu konuların konuşulması gerektiğini biliyor olmasına rağmen kendi yetiştirilme stilleri veya kültürel etkenler nedeniyle konuşmaktan çekinebilmektedir. Aileler çocuklarının cinsellik hakkındaki sorularının doğru cevaplarını öğrendikten sonra yanıtlamalıdır. Burada önemli olan çocukların sorularına kısa, öz ve tatmin edici cevaplar vermek olmalıdır. Aileler çocuklarını nasıl bilgilendirebileceklerine dair doktorlardan, çocuk psikologlarından veya çocuk psikiyatristlerinden yardım alabilirler. Ergenlik dönemi, birçok aile için sıkıntılıdır. Çocukların, ebeveynin her söylediğini yaptığı, onlara şartsız bağlı kaldığı, söz dinlediği çocukluk dönemi sona ermiştir. Onlar, artık, bağımsızlık ve özgürlük için taleplerde bulunmaya başlamıştır. Son derece doğal olan bu süreç, yanlış yaklaşımlarla hem aile hem de ergen için kâbusa dönüşebiliyor. Aile içi çatışmalar, intiharlar, evden kaçmalar, kötü alışkanlıklar en çok bu dönemde ortaya çıkıyor. Oysaki ergenin hangi yaşta nasıl bir değişim ve ruh hali içerisinde olduğunu bilmek, bu dönemin sorunsuz atlatılmasını sağlıyor. Npistanbul Etiler Polikliniği’nden ergen psikologu Orhan Gümüşel, gencin yaşadığı fiziksel ve duygusal değişimin bilinmesi durumunda hem ebeveyn hem de ergen için bu dönemin sakin ve huzurlu bir biçimde geçeceğini söylüyor. Ergen geçirdiği fiziksel değişim ve kimlik sorgulamalarıyla baş etmeye çalışırken, bir yandan da hormonal değişikliklere bağlı olarak, kimsenin, özellikle de anne-babanın kendisini anlamadığını düşünür. Gümüşel, “Ergen, ailenin yönlendirmeleri ve uyarılarına karşılık olarak tepkisel davranışlar gösterir. Öfkelidir, sürekli tutum değiştirir, aynı olaya farklı tepki verebilir, çabuk değişir. Aile de bu tepkileri karşı gelme, söz dinlememe olarak algılar ve çatışmalar başlar. Oysaki ebeveyn, öncelikle Çocuğum değişiyor’ düşüncesi yerine çocuğum büyüyor ve gelişiyor’ fikrini benimsemeli.” diyor. Gümüşel, anne-babanın, ergenin ayrı birer kişilik olduğunu kabul etmesi ve kendi kimliklerini ortaya koymasına izin vermesi gerektiğini ifade ediyor. Gümüşel’e göre ebeveyn, ergenin hangi yaşta nasıl bir davranış sergileyeceğini bilirse bu zor süreçte sorunlar azalacaktır. Çünkü gencin erken ergenlik 12-14 aşamasındaki tutumu ile 18-21 yaşları arasındaki geç ergenlik dönemindeki davranışları aynı değildir. Ergen hangi yaşta nasıl davranır? 11-13 yaş Ergen, eski arkadaşlarından ayrılır, önceden zevk aldığı bazı faaliyetleri terk eder, söz dinlemez. Kızlarda hareketsizlik, huzursuzluk ve kararsızlık göze çarpar. Hiçbir şeyi beğenmezler, pasif ve tembeldirler. Erkek çocuklar ise kızların tersine, oyun faaliyetlerinde aşırı derecede kuvvet ve enerji sarf ederler. Ama bazen kız çocuklarında da erkek çocukların özelliğine benzer davranışlara rastlanır. 11-14 yaş arasında özellikle kızlar birbirlerine aşırı bağlıdır. Arkadaşlarına uyarlar, arkadaşının yediğinin, giydiğinin aynısını yemek ve giymek ister. Erkeklerde ise liderlik,spor faaliyetlerindeki üstünlükle ölçülür. 14 yaş 13 yaşında iken kendilerinde hâkim olan durgunluk ve ürkeklikten sıyrılarak, dışa dönük bir özellik gösterirler. Aile içinde gülerek, konuşarak aktif faaliyette bulunurlar, pek çok şeyi eleştirirler. Ebeveyn, ergenden istediklerinin onun yararına olduğunu hissettirmeli. 14 yaş ergeni mutluluk psikolojisi içindedir ve kendine güvenir. Gencin yeni oluşan bu güven duygusu içinde olduğu bilinerek ona göre yaklaşılmalı, sorularına sorularla cevap vererek doğruyu bulması sağlanmalıdır. 15 yaş Karmaşık bir dönemdir. Kendisini anlamak isterken başkalarının da kendisini anlamasını bekler. 15 yaş genci giderek donuklaşmakta, 14 yaşın tersine pek çok şeye kayıtsız tavırlar sergilemektedir. Ancak grup içi ilişkilerden hoşlanır, değişik konu ve tartışmalarda kendisini göstermek onu mutlu eder. Ergen, ebeveyn ve diğer büyüklerden kopma durumundadır. Aile toplantılarına, ailece düzenlenen piknik ve gezintilere katılmayı istemez. Bir yerlere zorunlu gidiyorsa da bunlarla beraber değilim’ dercesine geriden yürür. Bu kopuşlar, kendi bağımsızlığı ve kişiliğini bulma yolunda atılan adımlardır. Ebeveyn, ergenin kapıyı vurup çıkması ve eleştirel yaklaşımından dolayı telaşa kapılmamalı. Onları ciddiye alın, başkaldırmalarına büyük tepki göstermemekle bu dönem kolaylıkla aşılabilir. 16 yaş Genç, psikolojik bocalamalardan kurtulur. Kendini daha iyi yönetebilmekte, duygusal açıdan düzene kavuşmaktadır. İçe kapanıklık, hırçınlık yok olur. Anne-babayla daha önceki yıllarda çatışma söz konusu olan problemlere, yumuşak bir yaklaşım gösterir ve ilişkiler düzelir. Fazla alınganlıktan sıyrılmıştır ve gereksiz endişelere kapılmaz.

10 yaş erkek çocuğu psikolojisi